Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Derya Aybakan Salıya
Danışman: MUHSİN YILMAZ
Özet:Çağdaş ahlâk felsefesinin temel problemleri hangi mefhumlar üzerinden açığa çıkmaktadır? Liberal düşünce tasavvuruna karşı Alasdair MacIntyre ve Charles Taylor nasıl bir ahlâk felsefesi ortaya koyarlar? Ahlâk, epistemolojik bir mesele midir yoksa ahlâkın ontolojik dayanakları mı açığa çıkarılmalıdır? İyinin mahiyeti üzerine düşünen tefekkür geleneği çağdaş zamanlar içerisinde yeniden canlandırılabilir mi? Aristotelesçi ahlâk nazariyesi bugün için nasıl bir alternatif teşkil etmektedir? Bütün bu sorular ışığında tez çalışmamızın ana gayesi, liberal ferdiyetçilik ve tarafsızlık düşünceleri karşısında Taylor ve MacIntyre'ın ahlâk felsefelerinden yola çıkarak insanın ve iyinin mahiyeti üzerine yeniden tefekkür edebilmek ve iyiyi ahlâk düşüncesinin merkezine yeniden yerleştirmenin günümüz Batı ahlâk felsefesine matuf katkısını değerlendirmektir. Ahlâkı epistemolojik bir mesele olarak telakki eden analitik felsefe geleneğine karşı Taylor, tarihsel bir okuma zeminine istinat eden bir ahlâk ontolojisinin izahına girişirken MacIntyre ise, ilk olarak Aristotelesçiliğin daha sonraları ise Thomasçı Aristotelesçiliğin içtimaî, tarihsel ve metafiziksel bir yorumunu geliştirir. Böylelikle her iki filozof da duygucu ve ferdiyetçi ahlâk felsefelerine karşıt bir konum alarak bir anlamda ahlâkın gerek hermenötik gerek fenomenolojik, gerek tarihsel, gerekse metafiziksel tahkikatına soyunurlar. Ahlâkın şahsî seçim ve tercihlerin ötesinde ontolojik dayanakları olduğuna dikkat çeken her iki filozof, bilhassa liberalizmle hesaplaşma yöntemleri ve etkilendikleri mütefekkirler bakımından ayrışırlar. Tez çalışmamız boyunca bahsi geçen benzerliklerin ve farklılıkların çağdaş ahlâk felsefesinin temel problemlerine matuf katkılarını değerlendirmeye çalıştık. Böylelikle Taylor ve MacIntyre'ın bilhassa Batı dünyasında ve Batı felsefesinde temayüz eden ahlâkî müphemiyet sorunu ile yüzleşebilme ve bu sorunun üstesinden gelme yöntemlerini ele almaya gayret ettik.