Sosyalizm sonrası Polonya'da kimlik milliyetçilik ilişkisinin politik kültürel yansımaları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: RECEP ELMAS

Danışman: MEHMET ALİ MERT GÖKIRMAK

Özet:

Bu yüksek lisans tezi, Leh kimliğinin ve milliyetçiliğinin yapısını, Sovyet sonrası dönemde yeniden üretilişini ve bu süreçte milliyetçiliğin rolünü göstermeyi konu edinmiştir. Bu amaçla Leh kimliğinin ve milliyetçiliğinin sınırlarını çizmek adına öncelikle sosyal teori ele alınmıştır. Sosyal teori incelemesi, milli kimliğin ve milliyetçiliğin modern döneme özgü yapılar olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte tasarlanan milli kimlik, modern öncesi dönemden de izler taşımaktadır. Belleğini tarihselliğinden, sürekliliğini sembolik-kültürel özelliğinden alan etni (ethnie) kavramı, millet inşasında modern öncesi bağı yansıtmaktadır. Etni kavramı, hem ulus oluşumunda farklı yolları açıklamada hem de milli kimliğin diğer kolektif kimlik tiplerini aşacak araçlarını ortaya koymada imkân sağlamaktadır.Milli kimlik bir belleğe ve sembolik bir kültüre sahip olduğundan, post-modern küresel kültür karşısında avantajını korumaktadır. Küresel kültür, eklektik, zamana ve mekâna karşı kayıtsız ve kalıptan yoksundur. Bu nedenle küresel kültürden beslenen her hangi bir kolektif kimlik, aidiyet ve ölümsüzlük gibi sorunsallara milli kimlik kadar etkili bir cevap oluşturamayacağından, bir millete ait olma bilinci önemini koruyacaktır. Bu tespitler Leh kimliği ve milliyetçiliği için de geçerlidir. Polonya'da milli kimlik tesis süreci 18. yüzyılda başlamasına rağmen, etnik bir evveliyat 10. yüzyıl sonlarına kadar gitmektedir. Leh ismi, Leh ülkesi ve Katolik-Leh kültürü, bu süreçte şekillenmiştir. Etni, aristokratik karakter sergilediğinde Leh kimliği ve milliyetçiliği sivil görünümdedir. Demotik karaktere büründüğünde ise, şecereci ve yerlici bir hal almıştır. Her şart altında Lehlik, biricik bir kültürü simgelemektedir. Çağdaş Polonya'da çoğu politik-kültürel pratikte etnik geçmişten beslenen sembolik-kültürel yapıların yeniden üretilmesi, Leh kimliğinin ve bu kimliği kamusal alanda etkin kılan milliyetçi hareketin canlılığına işaret etmektedir.