Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2005
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Selma Özdemir
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:Kendisiyle ve toplumuyla ilişkisi çerçevesinde insanlığın yaşam biçimiyle birlikte moral ve fizik çevresini etkileyen küresel atmosfer, hem bu havayı teneffüs eden insan teki, hem de manevi ilimler mensubu olarak gündemimizi yoğun bir şekilde meşgul etmektedir. Bu durum henüz bu denli küreselleşmeden önce de yaygın biçimde modernleşen ve kapitalistleşen dünyanın aynı bağlamda etik/aksiyolojik, sosyolojik,ekolojik ve hepsinin kavramsal ortak paydası olarak manevi açıdan değerlendirilmesi ve eleştirilmesi elzem kılmaktadır. İşte bu lüzam araştırmanın ivmesini teşkil etmiştir. İşe nereden başlamalıdır? sorusuna verilen on sekizinci yüzyıl cevabı, belkide bugünün şikayetine konu olan bütün kaotik ve menfi tablonun, dünden habercisidir:Araştırmamız o güne kadar, toplumun nabzına yerleşerek gelenekselleşen inanç değerlerinin özellikle Batı yönünden esen bir rüzgarla nasıl ve niçin savrulduğuna da cevap aramıştır. Çalışmada bu işlem, din-ahlak-ekonomi ilişkisinin, kavramsal ve tarih çerçevede ele alındığı birinci bölümde gerçekleştirilmiştir.Gerçekten de on sekizinci yüzyıla kadar din, ahlak, ekonomi arasındaki kuvvetli ilişkinin, araştırmada ortaya konan sebeplerle kırılmış olması; bu yüzyılın tecrübelerinden hem bu yönüyle hem de ilişkinin yeniden nasıl kurulabileceğinin kurgulandığı günümüzde istifade etmeyi mümkün kılmaktadır. Sermayenin moral değerleri bir yana iterek tek ölçüt haline gelmesinde düşünsel ve ekonomik pratikler açısından büyük payı olan İngiltere ve bu kültür coğrafyasının ürünü olarak bir ayağıyla otonom da olsa ahlaki değerlere, diğeriyle kapitalist zihniyete basan Adam Smith böylece tezin, üzerinde yükseldiği temel sütunlardan birini teşkil etmiştir. Ani ve tahripkâr biçimde gelişen dış etkiler sebebiyle varlık-bilgi-değer manzumesinin üzerine kurduğu medeniyetin üstünlüğünün sarsıldığını henüz tam anlamıyla hissetmeyen ve kendi geleneksel rotasında ihlasla yol almaya çalışan Osmanlı ve onun, yeni gelişmelerle klasik yaklaşımları cem etme çabasıyla temayüz eden bir ürünü olarak Erzurumlu İbrahim Hakkı, sütunlardan diğeridir. Her iki düşünürün din, ahlak ve ekonomik görüşleri ile hayatları, eserleri, dönemlerinin düşünce ve sosyoekonomik yapısı XVIII. Yüzyılda Din-Ahlak-Ekonomi İlişkilerinin Sosyolojik Analizi (Adam Smith ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Örneği) başlığı altında, ikinci bölümde ele alınmıştır. Düşünürlerin görüşlerinin, yorumlardan uzak bir biçimde analiz edilmesi, sonuç bölümünün kapsamlı bir mukayese ve değerlendirmeyi gerektirmesine yol açmıştır.