Uluslararası vergi uyuşmazlıklarının çözümünde tahkim


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ALİCAN MERT

Danışman: GÜLŞEN GEDİK

Özet:

Karşılıklı anlaşma usulünde, devletlerin anlaşmaya varma zorunluluğu bulunmamaktadır; uyuşmazlığın çözümü için çaba sarf etmeleri yeterli kabul edilmiştir. Bu durum uluslararası vergi uyuşmazlıklarının uzun sürede çözülmesi ve hatta hiç çözülememesi gibi bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Karşılıklı anlaşma usulünün bu eksikliğin giderilmesi amacıyla 1950'lerden itibaren tahkimin uluslararası vergi uyuşmazlıklarının çözümünde kullanılması düşünülmeye başlanmıştır. Bununla birlikte vergilendirme yetkisinin egemenlik ile olan ilişkisi sebebiyle devletlerin uyuşmazlığın çözümünü üçüncü kişilere sevk etme konusunda isteksiz olduğu görülmektedir. Ancak uluslararası ticareti de yakından ilgilendiren bir konu olması sebebiyle, IFA, ICC, OECD, BM gibi uluslararası kuruluşlar ve AB gibi uluslarüstü bir yapı konuyla ilgili çalışmalar yürütmüştür. Tez çalışmasında OECD Gelir ve Sermaye Üzerinde Model Vergi Anlaşması tahkim düzenlemesi esas alınmıştır. Öncelikle tahkimin diğer uluslararası barışçı çözüm yollarından farkı ortaya konulmuştur. Daha sonra kısaca tahkimin uluslararası özel hukuk ve uluslararası kamu hukukundaki tarihi gelişimi incelenmiş, uluslararası vergi hukuku bakımından yaşanan gelişmeler ayrıntılı olarak belirtilmiştir. OECD Modeli tahkimin hukuki ve anayasal statüsü açıklanırken egemenlik ve vergilendirme ilkeleri ile ilgili konularda Türk Hukuku ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümleri esas alınmıştır. OECD Modeli tahkimin, idari bir süreç olan karşılıklı anlaşma usulünün uzantısı olarak düzenlenmesi sebebiyle, egemenlik ve mevcut vergilendirme ilkeleri ile çelişmediği düşünülmektedir. Devletler, çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması imzalamakla vergilendirme yetkisi üzerindeki sınırlandırmaları zaten kabul etmektedir. OECD tarafından Model Anlaşma'da yer alan hükümlerin açıklaması niteliği taşıyan şerh kısmı düzenlemeleri ile, tahkimin hukuksal yapısı ortaya konulmuştur. Tahkim kararının yükümlü tarafından kabul edilmesi durumunda yetkili otoriteleri bağlaması, karar verme süresinin kısa olması ve sürece sınırlı da olsa yükümlünün katılımı, devletlerin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında OECD Modeli tahkimine yer vermelerine katkı sunacaktır.