İşletme çalışanlarının TTK M.55/1-c kapsamında müşteri çevresine yönelik haksız rekabet fiilleri ve hukuki sonuçları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: DİLAY KUŞOĞLU

Danışman: HALİT AKER

Özet:

İşletmelerin ticari alandaki faaliyetlerinde rekabet asıldır. Rekabetin dürüst şartlarda yapılmasında hem rakipler hem de tüketicilerin menfaatleri vardır. Kuralların dışına çıkılarak rekabet edilmesinin ticari etik ve ahlak tarafından olduğu kadar hukuki ve ekonomik sebeplerle de mümkün olmaması gerekir. Rekabet tacirler için olduğu kadar genel ekonomi bakımından da önemli bir kurumdur. Nitekim rekabet, etkileri ve amaçları bakımından makro ve mikro ölçeklerde ele alınabilir. Makro açıdan rekabet ekonomideki kaynak dağılımına yönelik etkinliği esas alırken, mikro açıdan rekabet tüm tarafların menfaatini esas alır. Bu amaçlar ve araçların hukuksal çerçevesinin çizilmeden yürütülmesi düşünülemez. Bu çalışmada rekabetin rakipler, tüketiciler ve devlet üçlüsünü içine alacak şekilde mikro bakımdan oluşan özel bir parçası ele alınmıştır. Rekabet çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir. Ticari olan rekabet hükümleri ise TTK'da düzenlenmiştir. TTK'da dürüstlük kuralı çerçevesinde ele alınan genel hüküm, diğerleri ise örnek kabilinden sayma şeklinde ele alınan özel hüküm olmak üzere haksız rekabet hallerine yer verilmiştir. Özel hükümlerden birisi de iş ürünlerine ilişkindir. İşletmeye ait iş ürünleri üzerinde en fazla bilgi sahibi kişiler doğal olarak iş ürünlerinin bir anlamda uygulaması konusunda görev yapan çalışanlardır. Çalışanların aynı işletmede çalıştıkları süre içinde veya işten ayrılıp başka bir işletmede çalışmaya başladıklarında iş ürünlerini başka işletmelere taşımaları mümkün hale gelmektedir. Çalışanların iş ürünlerinden şekli nasıl olursa olsun yetkisiz yararlanması fiilinin önemli bir unsuru ekonomik menfaatin elde edilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İş ürünlerinden yetkisiz yararlananlara karşı etkin koruma yollarının başında dava yolu gelmektedir. Nitekim bu konuda kanunda sayılan tüm dava çeşitlerinin kullanılması mümkündür. Genel olarak usul hukukundaki ispatta kullanılan deliller haksız rekabet için de geçerli olmasına karşın iş ürünlerinin çalışanlarca dijital teknoloji aracılığıyla depolanabilir ve rakiplere ve işletme dışına taşınabilir olması özellikle ispat konusunda ciddi sorunları içinde barındırmaktadır.