Bursa'da tüketime sunulan tavuk göğüs eti, but eti ve karaciğerinde bazı antibiyotik kalıntılarının araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ARTUN YIBAR

Danışman: GÜL ECE SOYUTEMİZ

Özet:

Bu çalışma, Aralık 2008 - Ağustos 2009 tarihleri arasında Bursa'da satışa sunulan tavuk göğüs eti ve but etlerinde kloramfenikol ve enrofloksasin/siprofloksasin kalıntıları ile tavuk karaciğerinde nitrofuran AOZ kalıntılarının varlığını araştırmak amacıyla gerçekleştirildi. Bu amaçla 90 but ve 90 göğüs eti olmak üzere toplam 180 tavuk eti ve 90 adet karaciğer örneği materyal olarak kullanıldı. Antibiyotik kalıntılarının araştırılmasında ELISA tekniğinden, kalıntı varlığının doğrulanması için ise LC-MS/MS tekniğinden yararlanıldı. ELISA analizleri sonucunda, 10 adet (% 11.1) but eti ve 5 adet (% 5.5) göğüs etinin tespit edilebilir limitlerin üzerinde kloramfenikol kalıntısı içerdiği belirlendi. Aynı örneklerde enrofloksasin/ siprofloksasin kalıntı düzeyi, but etlerinin 4 adeti (% 4.4) ve göğüs etlerinin de 8 adetinde (% 8.9) tespit edilebilir limitlerin üzerinde bulundu. Karaciğer örneklerinin 11 adeti (% 12.2) nitrofuran AOZ kalıntıları için pozitif sonuç verdi.On beş adet ELISA pozitif ve 45 adet ELISA negatif örnek, kloramfenikol bakımından LC-MS/MS ile doğrulamaya maruz bırakıldı. Pozitif örneklerden 2'si ile negatif örneklerden 1'inin LC-MS/MS ile bu antibiyotiğin kalıntılarını içerdiği (150-361 ng/kg) tespit edildi. 1 adet ELISA pozitif ve 8 adet ELISA negatif örnek de, nitrofuran AOZ bakımından LC-MS/MS ile doğrulamaya maruz bırakıldı. Bu örneklerden yalnızca ELISA pozitif 1 örneğin LC-MS/MS ile bu antibiyotiğin kalıntılarını içerdiği (1291 ng/kg) tespit edildi.ELISA ile enrofloksasin/siprofloksasin kalıntılarını içeren örneklerde, söz konusu antibiyotiklere ilişkin kalıntı düzeyleri (10.59-49.18 µg/kg), Türk Gıda Kodeksi yönetmeliğinde izin verilen maksimum kalıntı limitleri (MKL, 100 µg/kg) değerleri içerisindeydi.Antibiyotik kalıntılarının neden olduğu sağlık riskleri göz önüne alındığında (insanlarda toksik, karsinojenik ve alerjik etkiler ile mikroorganizmalarda direnç gelişimi), önemli bir protein kaynağı olan kanatlı hayvan eti ve ürünlerinde kalıntıların tespitine yönelik araştırmaların gerçekleştirilmesi gerektiği çok açıktır. Bu nedenle söz konusu çalışmadan elde edilen sonuçların, ülkemiz halk sağlığını koruma çalışmalarına ve gıda kontrol hizmetlerine ışık tutacak nitelikte olduğu düşünülmektedir.