İnsülin kullanan tip 2 diabetes mellituslu hastalarda stres faktörlerinin kan şeker regülasyonu üzerine etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2005

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Birgül Aydın

Danışman: SELÇUK KIRLI

Özet:

Bu çalışmanın amacı; insülin kullanan tip 2 Diabetes Mellituslu hastalarda stres faktörlerinin kan şeker regülasyonu üzerine etkisini saptamaktır. 20 yaş üzeri, en az ilkokul mezunu, belirgin kognitif problemi olmayan, insülin kullanan tip 2 Diabetes Mellituslu hastalardan örneklem oluşturulmuştur. Çalışma grubunu kan şeker kontrolü sağlanamamış hastalar, kontrol grubunu ise kan şeker kontrolü sağlanmış hastalar oluşturmaktadır. Kan şeker kontrolünün belirleyicisi olarak hastaların HbA1c düzeyleri kullanılmıştır. Çalışma grubunda HbA1c düzeyi %8 üzeri olan hastalar, kontrol grubunda ise HbA1c düzeyi %8 ve altı olan hastalar bulunmaktadır. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji B.D. polikliniğine başvuran ya da Endokrinoloji kliniğinde yatan toplam 78 hastaya uygulama yapılmıştır. Çalışma grubunda 44, kontrol grubunda 34 hasta bulunmaktadır. Standardize Mini Mental Test, Algılanan Stres Düzeyi Testi, Somatizasyon Ölçeği, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği, Yaşam Olayları Listesi (B formu), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği, A tipi Kişilik Ölçeği, Akılcı Olmayan İnanç Ölçeği (Günlük Davranışlar Ölçeği), Hastalığı Değerlendirme Ölçeği, Hastalığa Psikososyal Uyum Ölçeği-Öz bildirim, Savunma Mekanizmaları Envanteri ve bu çalışma için oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu tüm katılımcılardan yazılı onam alındıktan sonra uygulanmıştır. Enstitü etik komitesi çalışmayı onaylamıştır. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 13.0 istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma sonuçları şöyledir: 1. İki grubun karşılaştırılmasından elde edilen bulgular: - İki grup hastalığı kabul etme açısından istatistiksel olarak farklılaşma göstermektedir. Kan şekeri kontrol altında olmayan grupta hastalığı “biraz kabul edenler” ile “kabul edemeyenler” daha fazla oranda bulunmaktadır. (p<0.05) Ayrıca, kan şeker kontrolü sağlanmış grup bu hastalığı daha fazla oranda kabul etmeleri gerektiğini bildirmişlerdir. (p<0.05) - Kan şeker kontrolü sağlanamamış grup; *Hastalığın etkilerini daha fazla algılamakta ve hastalığı daha stres verici olarak değerlendirmektedir (p<0.01). Hastalığın günlük yaşamlarını (p<0.05), arkadaşlarla birlikte olmalarını (p<0.05) ve iş /okul/ev iş lerini daha fazla etkilediğini (p<0.01) bildirmektedir. * Günde 4 kez tedavi biçimini daha fazla uygulamaktadır (p<0.01). *Hastalığa yanıt ve hastalığı tahminleri daha olumsuz düzeydedir (p<0.05). 2. Tüm grup değerlerinin, ölçeklerin standardizasyon çalışmasında belirlenmiş olan kesme değerlerine ve toplum değerlerine göre karşılaştırılmasından elde edilen bulgular: İki grup açısından bir farklılaşma olmamasına rağmen algılanan stres ölçeği, hastane depresyon ve anksiyete ölçeği, hastalığa psiko-sosyal uyum ölçeği ve savunma mekanizmaları ölçeğinin var olan kesme noktaları ya da toplum ortalamalarıyla çalışma örnekleminden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. *Hastane anksiyete ve depresyon ölçeğine göre; çalışmaya katılan diabetli hastaların %46.1’i depresyon için belirlenen kesme noktasının üzerinde puan almıştır. %21.7’si ise anksiyete için belirlenen kesme değerinin üzerinde puan almıştır. *Algılanan stres ölçeğine göre tüm hastaların sadece %12.8’i düşük stres düzeyine sahiptir. %48.9’u orta stres düzeyine, %38.4’ü yüksek stres düzeyine sahiptir. *Hastalığa psikososyal uyum ölçeğine göre hastaların %37.1’i hastalığa iyi psikososyal uyum, %37.1’i orta düzeyde psiko-sosyal uyum, %25.8’i ise kötü psikososyal uyum yapmıştır. *Savunma mekanizmaları ölçeğinde cinsiyete göre normal grup değerleriyle insülin kullanan tip 2 Diabetes Mellituslu kadın ve erkeklerin puanları karşılaştırıldığında p<0.05 ile p<0.0001 arasında değişen düzeylerde tüm hasta grubunun normal gruba göre daha fazla oranda savunma mekanizmalarını kullandıkları saptanmıştır. Sonuç olarak bu bulgular Lazarus ve Folkman’ın stres teorisini destekler yöndedir. Lazarus ve Folkman’a göre stres verici olayların kendilerinden çok, kişinin o olayla ilgili yorumu daha önemlidir. Onlar stresi; kişi tarafından, kendi iyilik halini tehlikeye atan, kaynaklarını aşan ya da tüketen olarak değerlendirilen çevre ve kişi arasındaki belirli bir ilişki olarak tanımlarlar. Duygular, bilişsel değerlendirmeler, eylem uyaranları ve kalıplaşmış bedensel tepkilerden meydana gelen organize edilmiş psikofizyolojik tepkilerdir. Buna göre kan şekeri kontrol altında olmayan grubun hastalığı kabul güçlüklerinin olması, hastalığın etkilerini daha şiddetli ve stres verici olarak algılamaları ve hastalıkla ilgili tahminlerinin ve yanıtlarının daha olumsuz olması hastalığa verilen anlamın ve hastalıkla ilgili yapılan değerlendirmenin olumsuz olduğunu göstermektedir. Yani kan şeker kontrolü sağlanamamış grupta hastalıkla ilgili kişilerin yaptıkları yorumlar stres verici bir faktördür. Hastalıkla ilgili olumsuz değerlendirme de olumsuz duygulara ve psikofizyolojik tepkilere yol açmaktadır. Bu da insülin kullanan tip 2 diabetli hastalar için psikofizyolojik olarak “dövüş yada kaç” tepkisine bağlı olarak şekerin yüksek seyretmesine ve tedaviye uyum için gereken davranışların olumsuz yönde etkilenmesine sebep olmaktadır. Bu çalışma kan şeker kontrolünün sağlanmasında diabet hastalarına yönelik oluşturulacak stresle başa çıkma programlarında özellikle hastalığın kişi için anlamını merkez alan programların geliştirilmesinin önemini vurgulamaktadır.