Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ, FELSEFE, Türkiye
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Tuğçe Erdinç
Danışman: Işık Eren
Özet:
Düşünce
tarihine bakıldığında insan, bu tarihi yazan (arşivleyen - kaleme alan), bu
tarih içinde soru soran - sorgulayan (düşünsel - zihinsel faaliyet) ve bu tarih
içinde eylemesiyle bilfiil tarihin kendisini oluşturandır. Bazı sorular -
sorgulamalar vardır. Bunlar bulunduğu çağın / dönemin içinde hayat bulan
sorulardır. Bazı sorular - sorgulamalar ise her çağda / dönemde
süregelmektedir. Ben kimim? sorusu insanın kendini anlama, tanıma ve evrendeki
yerini belirlemede olmazsa olmaz sorulardan olup her çağda kendine yer / ses
bulmuştur. Ben kimim? sorusu, kimi
zaman Ben buyum / şuyum kimi zaman da
Ben şu / bu değilim cevabını yanında
getirmiştir. İnsan kendi dışındaki canlıları gördükçe, kendi farklılığını
anlamaya başlamış ve farklı savlar gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Ben, hayvan değilim(1) savı örnek olarak öne sürülebilir.
İnsan ile hayvan arasındaki apayrılık / fark / olumsuzlama bu savda saklıdır.
Tam da bu hususta Nutku’nun görüşüne yer vermek gerekir; “Beden ile ruhun
apayrılığı savı, tarihsel olarak, hayvan ile insanın apayrılığı savından
öncedir ve çok daha ağırlıklı olmuştur.” O halde Ben, beden değilim(2) savı Ben,
hayvan değilim(1) savını önceler.
Böylece beden ile ruh arasındaki apayrılık / fark / olumsuzlamanın da
tohumu (gizliden gizliye) toprağa ekilmiş olur. Bu olumsuzlamanın arka planında
insanın üstünlük kurma çabası, aletheianın
içerde/içteki bende(ruh-düşünme-akıl-zihin) aranması; alehheiaya varış yolunun ruh’tan/içten/içerden kavuşulmasının hayal
edilmesi ve ölümlü olan insanın ölümsüzlüğe olan trajik hasreti bulunmaktadır.