Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları personelinin hukuki statüsü ve ilave tediye problemi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mustafa Gümüş

Danışman: PİR ALİ KAYA

Özet:

Ülkemizde 1986 yılında sosyal yardım organizasyonunu devlet tarafından sağlanması amacıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları kurulmuştur. Kurulan bu vakıflar yasadan kaynaklanan birtakım ayrıcalıklara sahiptir. Bu ayrıcalıklar sebebiyle SYD Vakıfları ülkemizde faaliyet gösteren diğer vakıflara nazaran bir takım kamu gücü kullanmaktadır. Kullandıkları bu kamu gücü sebebiyle vakıfların diğer vakıflara göre hukuki niteliği farklılaşmaktadır. Böylece bu kamu ayrıcalığı nedeniyle SYD Vakıflarına kamu kurumu niteliğinin addedilmesi yerinde ve isabetli olmuştur. Kuruma kamu kurumu niteliği verilmesi bu vakıflarda çalışan personellerin özlük haklarında da diğer özel hukuk tüzel kişiliğine sahip kurumlara nazaran birtakım yeni haklar tanımaktadır. Özellikle bu vakıfların kamu kurumu olarak kabul edilmesi sonucunda kurum personellerine 6772 sayılı kanundan kaynaklanan İlave Tediyenin ödenmesi gündeme gelmiştir. Ancak kurum yetkilileri ilave tediye ödemelerini ödemekten kaçınmışlar ve sürekli özel hukuk tüzel kişiliği olan bu kuruma kamu kurumu kimliğinin addedilemeyeceğini ve personele yeterince ek ödeme yapıldığı gerekçesiyle ilave tediye hak sahipliği olmadığını ileri sürmüşler ve buna ilişkin mevzuat değişikliğine gitmişlerdir. Bu çalışmanın amacı kanundan kaynaklanan ilave tediye ödemesi ile sözleşmesel ikramiye arasındaki farklılıkları incelemek ve bu farklılığın meydana getirdiği somut uyuşmazlığın SYD Vakıfları özelinde değerlendirmesini yapmaktır. Çalışma üç bölüm halinde hazırlanmıştır. İlk bölümde SYD Vakıflarının kuruluşu ve hukuki niteliğini, ikinci bölümde SYD Vakfı çalışanlarının personel rejimi ve personelin hukuki statüsü son bölümde ise SYD Vakfı çalışanlarının ilave tediye hak sahipliğini ve bu konuda yaşanan tereddütlere ilişkin yargının yaklaşımını incelenmiştir.