Türk Anayasa Hukukunda yasama işlemleri teorisi ve parlamento kararları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SEZGİN BAŞ

Danışman: ALİ EMRE ZEYBEKOĞLU

Özet:

Devletin egemenliğinin görünüş biçimlerinden birisi yasama fonksiyonudur. Yasama fonksiyonu, modern anayasalar tarafından yasama organlarına tevdi edilmiş bir faaliyettir. 1982 Anayasası'na göre, TBMM'nin Anayasa ve kanunlarda belirtilen görev ve yetkilerini yerine getirebilmek amacıyla birtakım hukukî işlemler yapması gerekir. Bu hukukî işlemler, birçok farklı niteliğe sahip olabilmektedirler. Bu işlemlerden hangilerinin yasama işlemi olduğunun anayasa hukuku açısından tespit edilmesi lazımdır. Bu nedenle çalışmanın ilk bölümü yasama işlemleri teorisine ayrılmıştır. Yasama işlemleri, yasama organının yasama görev ve yetkisiyle ilgili belli bir hukuki sonuç doğurmaya yönelik olarak gerçekleştirdiği irade açıklamalarıdır. Doktrinde bu tanıma uyan işlemlerin, kanun ve parlamento kararı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Bu işlemlere ek olarak "Meclis Başkanı kararı" ve isimsiz/bildirici nitelikteki işlemlerin de bu kapsama dâhil edilmesi gerektiği yönünde doktrinde görüşler vardır. Diğer taraftan, TBMM Karma Komisyonunun kamu denetçilerini seçme işleminin, yeni bir yasama işlemi olarak kabul edilebileceği ileri sürülmüştür. İlk bölümde bu işlemlerin yasama işlemi niteliğinde olup olmadığı tartışılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde parlamento kararları incelenmiştir. Parlamento kararları, TBMM Genel Kurulunun, yasama organının çalışma düzenine yönelik olarak veya diğer organlarla ilişkileri çerçevesinde veya Anayasa, İçtüzük ve kanunda belirtildiği durumlarda, oylama neticesinde ortaya koyduğu irade açıklamalarıdır. Parlamento kararları da kanun gibi Anayasa'ya aykırı olamazlar. Bununla birlikte, tezimizde, kanun ile parlamento kararları arasında bir hiyerarşinin kurulup kurulamayacağı özellikle İçtüzük açısından tartışılmıştır. Parlamento kararları kanundan daha basit bir çıkarılış sürecine tabi olmakla birlikte bu süreç parlamento uygulamalarıyla izah edilmeye çalışılmıştır. Kural olarak kararlar, Anayasa Mahkemesinin yargısal denetimi dışındadırlar. Ancak Anayasa Mahkemesi, "eylemli içtüzük değişikliği" içtihadı ile birçok parlamento kararının Anayasallık denetimini gerçekleştirmiştir. Mahkemenin bu içtihadı ile birlikte yargısal denetim boyutuna ilişkin diğer sorunlar da bu bölümde tartışılmıştır.