Orta Çağ’da Tohâristan bölgesinde Halaçlar


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hasan Bayburtluoğlu

Danışman: MEHMET TEZCAN

Özet:

Türkler tarih boyunca geniş coğrafî alanlara yayılma göstermiştir. Boylar hâlinde ve göçebe olarak yaşıyor olmaları buna olanak sağlamıştır. Bu boylar arasında Oğuzlar, Tokuz Oğuzlar, Tölesler, Kırgızlar, Kıpçaklar, Karluklar gibi, hâkimiyet kurdukları bölgelerde etki meydana getiren boyları gösterebiliriz. Bizim bu çalışmada ele alacağımız Türk topluluğu olan Halaçlar, bilgi kıtlığı nedeniyle zikrolunan Türk topluluklarına nazaran, tarih sahnesinde daha silik kalmıştır. Halaçlar üzerine Oğuz Kağan Destanı’nın Uygurca ve Farsça metinlerinden bilgiler elde etmekteyiz. Bilhassa X-XIV. yy. İslâm coğrafyacıları ve âlimler söz konusu kavim üzerine bilgiler sunmuştur. Ayrıca nümizmatik bulgular da bizi aydınlatan önemli kaynaklardır. Söz konusu kaynaklarda Halaçlar, “Kalaç, Halaç, Hılcî, Halacî” şeklinde geçmektedir. Yaşadıkları coğrafî bölge ise Tohâristan olarak gösterilmektedir. Halaçlar, Âmuderyâ’nın güneyine erken inen Türk toplulukları arasındadır. Âmuderyâ’nın güneyinde ilk olarak VII. yy.’ın son çeyreğinde iki Baktriya vesikasında isimleri “Xalaso” şeklinde geçmektedir. Çin yıllıklarında ise aynı bölgede “Hedaluozhi”- “Gedaluozhi” isimleri ile karşımıza çıkmaktadırlar. Âmuderyâ’nın güneyinde elde edilen Brahmice yazılı sikkelerde “Hitivira Kharalaca” yani “Halaç İlteberi” yazılı paralar vesilesiyle bölgede izleri sürülebilmektedir. İslâm kaynaklarında yazımdan kaynaklanan yanlışlık sebebiyle Halaçlar ile Karlukların birbirine karıştırılması söz konusu olmuştur. Fakat Karlukların VII-VIII. asırlarda Âmuderyâ’nın güneyine indiklerini teyit edecek bilgi bulunamadığından, iki topluluğun birbirinden farklı topluluklar olduğu tespit edilmiştir. İslâm alimi El- Hârizmî’ye göre Halaçlar, Eftalitlerin kalıntısı olarak gösterilmektedir. Bu tezi destekleyen tarihçiler mevcuttur. Halaçlar, Arapların Orta Asya’ya sefer düzenlediği ilk yıllarda (VII. yy.) onlarla mücadeleye girişen ilk Türk toplulukları arasındadır. Özellikle bu süreçte “Rutbil” isimli Halaç Beyleri, Tohâristan’da etkin rol oynadılar. Söz konusu dönemde Halaç beyi olduğu ileri sürülen “Tarhan Nizek” isimli bir bey de etkin rol oynamıştır. Halaçların İslâm akınları ile karşılaşan ilk Türk boyları arasında gösteriliyor olması, onların ilk İslâmlaşan Türkler arsında olduğunu söylememize olanak sağlar. v İslâmî dönemde takribî VII-X. yy.’larda Halaçlar, Hindukuş’un güneyinde, Kâbul ırmağı boyunca hüküm sürecek olan “Kâbul-Şâhî” Devleti’ni kurdular. Söz konusu devlet, IX. yy.’da İslamiyet’i kabul etmiştir. Kâbul-Şâhîler, XI. yy. başlarına kadar hüküm sürmüş, Gandhara, Gilgit ve Uddiyana bölgelerini sınırları içerisinde bulundurmuştur. Onların bölgedeki hükümranlığına Gazneli Mahmud son vermiştir. Gazneli Mahmud, Kâbul-Şâhîlerin hâkimiyetine son verdikten sonra Halaçlar, XIXIII. yy.’lar arasında Gazneliler, Gurlular ve Hârezmşâhların, yani dönemin bölgesel güçlerinin ordularında etkin rol oynadılar. XIII-XIV. yy.’lar arasında ise Delhi Türk Sultanlığı adına Güney Hindistan’da fütuhat yaptılar ve nihayetinde 1290’dan 1320 yılına kadar sürecek Halacîler evresini tesis ettiler. Halaçlar, Tohâristan’dan Batıya ve Güneye göç ettiler. Kuzey-Güney Azerbaycan ve Anadolu’nun muhtelif yerlerinde Halaç isimli yerleşkelere rastlanır. Günümüzde İran’ın Kum eyaletinde hâlâ varlık gösteriyorlar. Güney Hindistan’a göç edenlerse asimile olarak yerelleştiler. Tohâristan’da Gazne bölgesinde kalan bir zümre Peştunlaşıp, “Gılzey” adı altında değişime uğradı.