Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2007
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DENİZ SOYSAL
Danışman: İBRAHİM AK
Özet:Bu araştırma, Kıvırcık ve Karacabey Merinosu erkek kuzuları yoğun ve ekolojik şartlarda beslemenin, kuzuların besi performansı, kesim ve karkas özellikleri ile et kalitesi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Çalışma, 7 haftalık yaşta sütten kesilmiş, her biri 12 baş erkek kuzu içeren 4 grupta (24 Kıvırcık, 24 Merinos) yürütülmüştür. Yoğun besi uygulanan gruplar kapalı ortamda yoğun yemlerle, ekolojik besi uygulanan gruplara ise ekolojik hayvancılık ilkelerine uygun barınma koşullarında meraya dayalı olarak beslenmişler ve ekolojik yoğun yemlerle desteklenmişlerdir. Besi sonu ortalama canlı ağırlığı 35 kg’a ulaşan gruplarda besiye son verilmiş ve her gruptan 6 kuzunun karkas özellikleri belirlenmiştir. Çalışmada besi hedefine ulaşma süreleri bakımından grup ortalamaları arasındaki farklılıklar önemli bulunmuş olup (P<0.01), Merinoslar Kıvırcıklardan, yoğun beslenenlerde ekolojik beslenenlerden daha kısa sürede besi sonu ağırlığına ulaşmışlardır. Besi süresince grupların günlük ortalama canlı ağırlık artışları sırasıyla: Kıvırcık-Yoğun 228 ± 15.8 g, Merinos-Yoğun 253 ± 26.8 g, Kıvırcık-Ekolojik 174 ± 5.4 g, Merinos-Ekolojik 177 ± 18.1 g olarak gerçekleşmiş, yoğun besi uygulananlar ile ekolojik besi uygulananlar arasındaki farklılık önemli bulunmuştur (P<0.05). Kesim yapılan kuzularda Musculus Longissimus Dorsi (MLD) alanı yoğun beslenen gruplarda ekolojik beslenenlerden, Merinoslarda ise Kıvırcıklardan daha yüksek bulunmuştur (P<0.05). Yoğun besi uygulanan gruplarda iç yağ miktarı ve kabuk yağı kalınlığının daha yüksek olduğu saptanmıştır (P<0.05). Kuzuların etlerinde Pb, Hg ve Cd ağır metal kalıntısına rastlanılmamıştır. Kuzuların kan plazma kolesterol, trigliserid ve lipoprotein (LDL,HDL,VLDL) düzeyleri bakımından en düşük değerler Kıvırcık Ekolojik grubunda, en yüksek değerler ise Merinos Yoğun grubunda belirlenmiş, ancak değerler arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. İç ve dış parazit mücadelesi yapılmayan tüm gruplarda önemli düzeyde verim kaybına neden olmayacak miktarda parazitolojik bulgulara rastlanmıştır.