Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DOĞAN GÜRSAN
Danışman: MEHMET ÖZGÜR
Özet:Türkiye; coğrafik konumu, jeomorfolojik yapısı ve çok farklı ekolojik yapısı ile biyoçeşitlilik yönünden dünyanın en önemli gen merkezlerinden biridir. Türkiye Florasında yaklaşık 12.000 bitki taksonu bulunduğu ve bunların %35'inin endemik olduğu bilinmektedir. Bu zenginliğin içerisinde ekonomik potansiyele sahip yaklaşık 1000 geofit taksonu yaşamaktadır. Böylesine yoğun gen kaynağına sahip bir ülke olmamıza rağmen, doğal bitkilerimizden ıslah edilmiş ticari süs bitkisi çeşidi bulunmamaktadır. Ticareti yapılan türler ise halen doğadan sökülmekte ve populasyonlar giderek azalmaktadır. Diğer yandan küresel ısınma, hızlı nufüs artışının getirdiği altyapı-ulaşım-enerji ihtiyaçları doğrultusunda, devamlı artan yapılaşma, özellikle son yıllarda Ülkemizde gerçekleştirilen enerji ve yol atılımları sonucu, barajların yapılması, enerji koridoru olunması ve bölünmüş yol projeleri sonucu; biyolojik çeşitliliğimizin florada in-situ korunması her geçen gün gittikçe zorlaşmış ve ex-situ koruma zorunlu hale gelmiştir. Bütün bu gerekçeler doğrultusunda Türkiye Florasının en önemli varlıkları olan 850 geofit taksonunun yaşadığı en az bir populasyon tespit edilerek usulüne uygun olarak 10'ar adet bitki toplanarak; "Türkiye Geofitleri Bahçesinde" ex-situ koruma altına alınacak; aktif dönemlerinde sergileme serasına alınarak sergileneceklerdir. Ayrıca, tüm geofit taksonlarının DNA'ları izole edilerek ileride yapılacak çalışmalarda kullanılmak üzere depolanacak doğal kaynaklarımızın ülkemiz adına tescili adına bir aşama kaydedilmiş olacaktır. Diğer taraftan; tanıtım, eğitim, yayım ve doğal türlerin kayıt altına alınması amacıyla tüm geofit taksonlarını kapsayan "Türkiye Geofitleri Kataloğu" hazırlanacaktır. Doğal kaynaklarımızı değerlendirebilecek yetkinliğe erişme konusunda; 2006 yılında başlayıp 2009 yılında başarıyla sonuçlanan 105G068 nolu TÜBİTAK destekli proje kapsamında, Tüm Türkiye Florasında yetişen; Colchicum, Iris, Fritillaria, Hyacinthus, Lilium, Nectaroscordum, Polyganatum, Tulipa, Tchihatchewia türleri ve bazı kumul bitki türleri, ilgili enstitülerde koleksiyon bahçeleri oluşturularak muhafaza altına alınmıştır. Mevcut gen havuzları yabancı ülke kökenli türler ve standart çeşitlerle genişletilerek, seleksiyon mutasyon ve melezleme ıslahı yöntemiyle yeni çeşit adayları geliştirilecek, seleksiyon kriterleri, kullanıcı tercih anketleri ve süs bitkileri sektör temsilcileri görüşleri doğrultusunda hedeflenen 183 adet çeşit adayı seçilecek, moleküler düzeyde tanımlanarak tescile başvurulacaktır. Böylece süs bitkileri sektöründe çeşitliliğin sağlanmasına katkıda bulunulacak; özellikle endemik türlerimizden elde edilen yeni çeşitler ile süs bitkileri üretici ve ihracatçısının iç ve dış pazardaki rekabet gücünün yükseltilmesine katkıda bulunulacaktır. Önerilen bu projede, Fritillaria, Iris, Colchicum, Lilium, Hyacinthus, Tulipa türleri ve Pancratium maritumum süs bitkisi olarak kullanımları yanında fitokimyasal özellikleri ve bazı biyolojik aktiviteleri açısından incelenecektir. Proje kapsamında, seçilen materyalde moleküler düzeyde karakterizasyon çalışmaları gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda, Colchicum, Fritillaria, Hyacinthus, Iris, Lilium, Nectaroscordum, Polyganatum, Tulipa türlerinden geliştirilen çeşit adayları; AFLP (Amplified Fragment Length Polymorphism, çoğaltılmış parça uzunluk polimorfizmi), ISSR (Inter Simple Sequence Repeats-basit dizi tekrar araları) ve kloroplast genomundaki kodlama yapmayan trnL-trnF bölgesine özgü markörler ile moleküler düzeyde tanımlanacaktır. Bu analizlere ek olarak, türe özgün SSR (Simple Sequence Repeats) ve EST-SSR (Expressed Sequence Tags-SSR, EST basit dizi tekrarları), markör analizleri ile çeşitleri belirleyici DNA profilleri elde edilecektir. Tüm AFLP analizleri ve kloroplast genomuna özgü markörlerin analizi floresan temelli yeni nesil kapiler elektroforez sistemi olan GeXp GenomeLab Genetik Analiz cihazı kullanılarak gerçekleştirilecektir. Böylelikle genomda tek baz değişimlerinden dahi kaynaklanabilecek ve çeşitleri birbirinden ayırabilecek tüm yapısal değişimler detaylı olarak incelenecek ve çeşitlerinin moleküler düzeyde tanımlanması mümkün olacaktır. Yapılan çalışma sonunda DNA parmakizi profilleri geofit çeşit adaylarının seçiminde belirleyici kriter olarak kullanılabilecektir. Ayrıca DNA parmakizi profilleri ulusal yeni çeşitlerin yasal olarak koruma altına alınmasına katkıda bulunacaktır. Sonuç olarak bu proje; Türkiye geofitlerinin ex-sitü muhafaza altına alınması, yerel kaynaklarımızla ilk defa çeşit geliştirilmesi, geliştirilen çeşitlerin moleküler düzeyde tanımlanması ve pek çoğu tıbbi bitki olan geofitlerin biyolojik aktivitelerinin belirlenmesi yönünde temel, çok disiplinli örnek bir çalışma olacaktır.