Türkiye'deki uluslararası öğrencilerde çok kültürlü kimlik bütünleşmesi, dayanıklılık ve iyi oluş ilişkisi: Boylamsal bir inceleme


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2025

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HÜMEYRA DERVİŞOĞLU AKPINAR

Danışman: Ahu Öztürk

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Göç olgusu, bireylerin kültürel bağlamlarını ve kimliklerini değiştirmekte, farklı kültürel talepleri yönetmelerini ve iyi oluş hallerini korumayı zorlaştırmaktadır. Diğer taraftan göç ve kültürel değişim, bireylerin zorluklarla başa çıkma becerisini geliştirirken, kültürel etkileşimler yoluyla kimliklerini yeniden şekillendirmelerine de katkı sağlamaktadır. Ancak, çift kültürlü bireylerin bu zorluklarla nasıl başa çıktığı ve dayanıklılık süreçlerinin nasıl geliştiğini, hem nedenleri hem de sonuçları açısından ele alan kapsamlı çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışma, psikolojik dayanıklılığın sosyo-ekolojik bakış açısından ve Sosyal Kimlik Bütünleşmesinin Bilişsel-Gelişimsel Modeli’nden yararlanarak uluslararası öğrencilerin dayanıklılık sürecini boylamsal olarak incelemektedir. Özellikle, kültürleşmeyle ilişkili stres faktörleri, çok kültürlü kimlik yapılanmaları, dayanıklılık kaynakları ve iyi oluş arasındaki ilişkiler ele alınmaktadır. Çalışma kapsamında, Türkiye'de öğrenim gören 53 farklı ülkeden 190 uluslararası öğrenciden iki zaman noktasında veri toplanmış ve çapraz gecikmeli panel modelleri kullanılarak analizler yürütülmüştür. Bulgular, köken kültürden algılanan baskı stresinin bireysel dayanıklılıkla, köken kültürden algılanan ayrımcılık kaynaklı stresin ise sosyal dayanıklılıkla bağlantısı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bireysel dayanıklılığın psikolojik iyi oluşu, sosyal dayanıklılığın ise yaşam doyumunu yordadığı belirlenmiştir. Kültürel kimlik gelişimine ilişkin zamansal bulgular, ev sahibi kültürden algılanan ayrımcılığın ev sahibi kültür kategorizasyonuyla, köken kültürden algılanan ayrımcılığın ise kimlik bölümlendirmesiyle bağlantılı olduğunu göstermektedir. Köken ve ev sahibi kültür kategorizasyonunun psikolojik iyi oluşu olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. Beklentilerin aksine, psikolojik dayanıklılığın çok kültürlü kimlik yapılanmaları ile iyi oluş arasındaki ilişkiye aracılık etmediği görülmüştür. Bunun yerine, dayanıklılığın kültürel kimlik yapılanmalarını zaman içinde ters yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu sonuç, çok kültürlü kimlik gelişiminin dayanıklılıklılığın bir sonucu olabileceğini öne sürmektedir. Çalışmanın bulguları, uluslararası öğrencilerin uyum süreçleri ve gelişimsel bağlamları çerçevesinde kuramsal bir perspektiften tartışılmaktadır.