Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Okan Gökhan
Danışman: ESİM GÜRSOY
Özet:Yabancı bir dil öğrenmenin artık olmazsa olmaz olduğu günümüzde gerek Türkiye'nin sunduğu eğitim imkânları gerekse son yıllarda yaşanan demografik hareketliliklerin etkisiyle Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin önem kazandığı söylenebilir. Bu sebeple Türkçenin yabancı/ikinci dil olarak öğretimi ile ilgili akademik çalışmalarda da bir artış görülmektedir. Bu araştırma da bu alandaki çalışmalardan biri olup Türkçeyi ikinci dil olarak öğrenen bireylerin konuşma kaygısının, konuşma öz yeterliliklerine etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Bununla birlikte cinsiyet, yaş, hedef dile maruz kalma süresi, önceki dil öğrenme tecrübeleri gibi farklı değişkenlerle, kaygı ve öz yeterlilik arasındaki ilişkiyi incelemek; konuşma kaygısını azaltmanın ve konuşma öz yeterlilik düzeyini artırmanın yollarına dikkat çekmek yine araştırmanın alt amaçlarını oluşturmaktadır. Araştırma evrenini, 2018-2019 eğitim öğretim yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Türkçe Öğretim ve Uygulama Merkezinde Türkçe öğrenen Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi'nde (AOÖÇ) belirtilen B ve C seviyesindeki 170 yabancı uyruklu öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında uygulanacak anketin Türkçe olmasından dolayı öğrencilerin dil bariyeriyle karşılaşmaması ve üzerinde araştırma yapılacak becerinin konuşma becerisi olması sebebiyle A (Başlangıç) düzeyindeki öğrenciler araştırmanın evrenine alınmamıştır. Veri toplama sürecinde ölçme aracı olarak "Kişisel Bilgi Formu", "Konuşma Öz Yeterlilik Ölçeği" ve "Konuşma Kaygısı Ölçeği" olmak üzere üç bölümden oluşan bir anket kullanılmıştır. Araştırma sonunda elde edilen veriler SPSS .25 programında analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular Türkçeyi ikinci dil olarak öğrenen bireylerin konuşma kaygılarının, konuşma öz yeterlilik düzeyleri üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Bununla birlikte cinsiyet, yaş, Türkçe dil düzeyi,ve eğitim düzeyi değişkenleri ile öz yeterlilik ve kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunduğu görülmektedir.