DONALD TRUMP'IN KUZEY KORE'YE YÖNELİK GÜVENLİKLEŞTİRME POLİTİKASININ BAŞARISININ SORGULANMASI: DERLEM TEMELLİ TEORİK VE AMPİRİK BİR ANALİZ


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2024

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖZGE GÖKÇEN ÇETİNDİŞLİ

Danışman: Cafer Tayyar Arı

Özet:

 

Bu çalışma, Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak 2017 ile 12 Haziran 2018 tarihleri arasında Kuzey Kore’ye yönelik güvenlik sözcelemlerini Kopenhag Okulu’nun güvenlikleştirme teorisi çerçevesinde incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, ‘Trump’ın Kuzey Kore’yi varoluşsal bir tehdit olarak konumlandıran söylemlerinin salt bir güvenlikleştirme girişimi mi yoksa başarılı bir güvenlikleştirme pratiği mi olduğunu’ sorgulamaktır. Bu çalışma, güvenlikleştirme analisti ve güvenlikleştirici aktör rolleri arasında ayrım yaparak ilerlemektedir. Çalışma Trump’ın Kuzey Kore’ye yönelik söylemlerinin derinlemesine bir analizini yapmak için “derlem temelli bir yaklaşım” kullanmaktadır.  Bu kapsamda, “North Korea”, “Democratic People’s Republic of Korea,” “DPRK” ve “Kim Jong Un” gibi önceden belirlenmiş anahtar kelimeler kullanılarak, Trump’ın ilgili dönemdeki tüm kamuoyu açıklamalarından oluşan bir “güvenlikleştirme söylemi derlemi” oluşturulmaktadır. Söz konusu derlemin analizi, nicel ve nitel yöntemlerin birlikte kullanıldığı hibrit bir metodoloji çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Anahtar kelimeler ve belirli bir zaman aralığı kullanılarak daraltılan söylem analizi, güvenlikleştirme derlemesinin ön tanımlamasını kolaylaştırmaktadır. Derlemdeki tüm belgelerin kapsamlı bir içerik analizine tabi tutulması, tehdit algısıyla ilişkilendirilen referans nesnelerinin, güvenlikleştirme argümanlarının ve güvenlikleştirme motivasyonlarının belirlenmesini mümkün kılmaktadır. Trump birincil güvenlikleştirici aktör olarak konumlandırılırken, çalışma aynı zamanda güvenlikleştirme söyleminin yayılmasında ve gündem belirleme süreçlerinde öne çıkmasında rol oynayan Dışişleri Bakanı gibi önemli güvenlikleştirici temsilcilerin söylemlerini de incelemektedir. Ayrıca, “The Wall Street Journal” ve “USA Today” gibi etkili medya kuruluşları da kamuoyunu şekillendirme kapasitesine sahip fonksiyonel aktörler olarak ele alınmaktadır. Çalışma, güvenlikleştirme söyleminin etkinliğini Kopenhag Okulu tarafından tanımlanan iki aşamalı bir süreç üzerinden değerlendirmektedir. İlk olarak, güvenlikleştirme söylemi, ikna edici bir retorik, yetkin bir güvenlikleştirici aktör ve dinleyici kitle nezdinde yaygın olarak kabul gören bir tehdit algısından oluşan ‘kolaylaştırıcı koşullara’ uygunluğu bağlamında incelenmektedir. İkinci aşamada ise, güvenlikleştirme girişiminin başarısı, iki temel parametre üzerinden ele alınmaktadır: ‘güvenlikleştirme söyleminin içerdiği tehdit anlatısının ilgili hedef kitle tarafından kabul edilmesi’ ve ‘olağanüstü önlemlerin uygulanması.’