Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2009
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Ezgi Gizem Ok
Danışman: SELMA GÜLEÇ
Özet:Bu araştırmanın amacı ilköğretim yedinci ve sekizinci sınıf öğrencilerinin baskın öğrenme stil, biçim ve öğrenme biçimi puanlarını belirlemek ve bunların sınıf düzeyi, cinsiyet ve akademik başarı gibi değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Araştırmada öğrencilerin öğrenme stil ve biçimlerinin belirlenmesi amacıyla Kolb Öğrenme Stili Envanteri kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Kocaeli ili, Gölcük ilçesine bağlı dört ilköğretim okulunda öğrenim gören toplam 216 (7. ve 8.sınıf) öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda öncelikle öğrencilerin Kolb Öğrenme Stili Envanterinin cevaplandırmaları sağlanmış, ardından öğrencilerin 4. sınıftan itibaren türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen ve teknoloji ve ingilizce dersi notlarına, genel akademik ortalamaları için de 4. sınıftan itibaren karne notlarına ulaşılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programı ile çözümlenmiştir. Verilerin analizi için frekans ve yüzde dağılımlarından, çapraz tablo, ki- kare, ilişkisiz örneklemler için t-testi, varyans analizi (ANOVA) ve korelasyon analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin baskın öğrenme stillerinin değiştiren, baskın öğrenme biçimlerinin aktif yaşantı olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin öğrenme stil, biçim ve öğrenme biçimi puanlarının öğrencilerin sınıf düzeylerine bağlı olarak değişmediği ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin öğrenme stil ve biçimleri cinsiyetlerine bağlı olarak değişmezken; aktif yaşantı öğrenme biçimi puanlarında, kız öğrencilerin lehine bir farklılaşma bulunmuştur. Ayrıca öğrencilerin öğrenme biçimi puanları ile türkçe, matematik, fen ve teknoloji, sosyal bilgiler, ingilizce dersi başarı puanları ve genel akademik başarı puanları arasında da anlamlı ilişkiler olduğu; fakat öğrencilerin öğrenme stil ve biçimleri ile genel akademik başarı puanları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuştur.