Matematik okuryazarlık eğitiminin 7.sınıf öğrencilerinde akademik başarıya ve epistemolojik inanç düzeyine etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Elif Akıllı

Danışman: MURAT ALTUN

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Bu çalışmanın amacı, matematik okuryazarlığı eğitiminin öğrencilerin epistemolojik inanç düzeyine etkisini incelemektir. Araştırma; nitel ve nicel yöntemin bir arada kullanıldığı karma araştırma yaklaşımı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu; 2018-2019 eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında Ankara Altındağ ilçesinde bulunan bir öğretim kurumunda öğrenim gören 7. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Rastgele seçilen iki şubeden 24 kişilik deney grubu ve 24 kişilik kontrol grubu oluşturularak araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada deney grubuna matematik uygulamaları dersi kapsamında her hafta 2 ders saati olmak üzere toplamda 8 hafta boyunca matematik okuryazarlık eğitimi verilerek akademik başarıları ve epistemolojik inanç gelişimlerine yönelik ölçümler yapılmıştır. Araştırmada veriler araştırmacı tarafından geliştirilen “Matematik Okuryazarlığı (MOY) Başarı Testi”, İlhan ve Çetin (2013)’in geliştirdikleri “Matematik Odaklı Epistemolojik İnanç Ölçeği (MOEİÖ)” ve öğrenci günlükleri ile toplanmıştır. Araştırmanın bulgularına bakıldığında, matematik okuryazarlık eğitimiyle öğrencilerin matematik okuryazarlık başarı düzeyi anlamlı derecede artmış buna karşılık epistemolojik inanç değerlerinde anlamlı derecede bir değişime rastlanmamıştır. Ayrıca matematik okuryazarlığı ile epistemolojik inançlar arasındaki ilişki incelendiğinde yapılan Spearman korelasyon analizi sonrası “Öğrenmenin Çabaya Bağlı Olduğuna İnanç (ÖÇBOİ)” alt boyutuyla matematik okuryazarlık başarısı arasında orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişki saptanırken diğer boyutlarda herhangi bir ilişkiye rastlanmamıştır. Öğrencilerde verilen eğitimle birlikte matematikte tek bir doğrunun olmayabileceği, problemlerin çözümünde zamanla farklı varsayımlar oluşturarak çok yönlü düşünme yeteneklerinin geliştiği bunun yanında matematiğin daha zevkli ve yapılabilir bir ders olduğu gibi duyuşsal değişimler de gözlemlenmiştir.