2001 krizi sonrasında Türkiye ekonomisinde iktisadi büyümenin kaynakları ve sonuçları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Sinan Demir

Danışman: NALAN ÖLMEZOĞULLARI

Özet:

Küreselleşme sürecinde, sürdürülebilir bir kalkınma daimi hedef olarak ulusal ekonomilerin gündeminde ilk sırayı almaktadır. Kalkınmanın gerçekleşmesinin ardında iktisadi büyüme bulunmakla beraber, üretim faktörlerindeki artış veya milli gelirde reel artışı ifade eden büyüme, temel makroekonomik amaçları da içermektedir. Kişi başına gelir artışı, fiyat istikrarı ve işsizlik gibi sorunların üstesinden gelmeye çalışan ekonomi yönetimleri için iktisadi büyüme hayati öneme sahiptir.Türkiye ekonomisinde de 2001 yılında yaşanan kriz sonrasında yüksek bir büyüme performansı görülmüş, ekonomi kimi yönlerden olumlu gelişmeler gösterirken, olumsuzluklarını da sürdürmüştür. Sıkı maliye politikası yoluyla kamu açıkları azaltılmış, para politikası yoluyla enflasyon düşürülmüş, TL değerlenmesi yoluyla ithalat artışıyla iç talep artışı karşılanarak, büyümeyle ters yönlü bir bağa sahip olan enflasyon kontrol edilmiştir. Enflasyon ve bütçe açıklarındaki bu ciddi başarılara rağmen, ekonominin ithalata ve dış kaynaklara olan bağımlılığı artarak sürmüştür. İktisadi büyümenin ihracata ve istihdama dayanmaması sebebiyle; ithalat artışı, yerli üretimi ve yurtiçinde yaratılacak katma değeri sınırlamış, böylelikle istihdama olumsuz etkide bulunmuştur. Vergi yükünde, dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının artmasıyla ve verimlilik artışına rağmen reel ücretlerin işgücü arz fazlası dolayısıyla aşınmasının da yardımıyla, gelir dağılımı üzerinde iktisadi büyümenin olumlu sonuçları açıkça görülmemiştir. Büyümenin olumsuz sonuçları açısından; ihracatsız ve istihdamsız, TL değerlenmesi ve ithalat yoluyla dış kaynaklarla finanse edilen Türkiye ekonomisini yeni dönemde, iktisat politikalarının değişmesi zorunluluğu beklemektedir.