Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Sedat Çılgın
Danışman: ÖZLEM DOĞUŞ VARLI
Özet:Bu çalışmada, Çanakkale ili Tahtacı Türkmen Alevilerinde sazandarlık (zakirlik) geleneğinin kültürel bellek ve sözlü aktarımdaki rolleri ele alınmaktadır. Çalışmanın metodolojisini, Çanakkale il sınırları içerisinde farklı bölgelerde yaşayan sazandarlar üzerine yapılan saha çalışması oluşturmaktadır. Kuramsal çerçevede nitel araştırma yöntemleri kullanılarak oluşturulan çalışma Tahtacı Türkmenleri üzerine yapılan literatür taraması ile kuvvetlendirilmiştir. Bu çerçevede kültürel bellek, geleneğin sözlü aktarımı, icranın kültürel kodlar üzerinden okunması ve “performans teori” gibi dinamik iletişimsel süreçler kuramsal kapsamda değerlendirilip çıkarımlar yapılmıştır. Sazandarlık geleneğine uygun olarak, Victor Turner’ın “liminal” ve “komünitas” kuramları üzerinden inançsal bağlamda niteliksel bir geçiş evresine değinilmektedir. Bununla birlikte Jann Assman’ın “kültürel bellek” ve geleneğin sözlü aktarımlarla yeniden inşası gibi kuramsal yaklaşımlar üzerinde durulmaktadır. Bu çerçevede Tahtacı Türkmen Alevilerinin farklı kimlik tanımlamaları ayrıntılı biçimde ele alınmış ve açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada Tahtacı Türkmen Alevilerinin “nefes” adını verdikleri, sazandarların sözlü ve müzikal kültür unsurlarına dayalı performanslarına da yer verilmektedir. Yörede belli kalıp ezgiler üzerine söylenen türlerine göre farklı birkaç nefes örneği derlenmiş ve notasyona aktarılmıştır. Anadolu Aleviliğinde “zâkirlik” Tahtacı Türkmenlerinde sazanderlik veya sazandarlık olarak isimlendirilen saz aşıklarının, inanç pratikleri bakımından önemli saygınlığa sahip kişiler olması yapılan saha çalışmasında elde ettiğimiz verilerdendir. Sazandarlık geleneğinin, Âyin-i Cem törenleri başta olmak üzere Tahtacı Türkmenlerinde ritüeller, kutsal addedilen günler ve gündelik olabilecek bazı pratiklerin diğer kuşaklara aktarımı, “kolektif bir bellek” oluşturması açısından önemli bir role sahip olduğu gözlemlenmiştir.