Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Esra Betül Kağan
Danışman: İLKNUR KILKIŞ
Özet:İşgücündeki kadınlar sadece işe alma ve terfi konusunda ayrımcılığın devam etmesi nedeniyle değil, işgücü piyasasına özgü faktörler nedeniyle de dezavantajlı grup içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle işgücü piyasasında şartların düzeltilmesi kadınların dezavantajını tamamen ortadan kaldırmaz. Çünkü çoğu erkekten farklı olarak, çoğu kadının evlerini yönetme ve çocuklarına bakma sorumluluğunu üstlenme konusunda eşleri yardımcı olmadığı için, ev dışında çalışmanın maliyeti, özellikle profesyonel veya yönetsel kapasitedeki kadınlar için daha fazladır. Dolayısıyla, işgücü piyasasında devam eden ayrımcılık ortadan kaldırılsa bile, olumlu eylem politikaları veya bu gibi diğer yollarla, kadınlar hala erkeklere göre dezavantajlı olacaktır. Çeşitli eylem politikalarının maliyet ve faydaları erkekler için olduğu kadar kadınlar için de aynı olmadığı sürece, erkekler ve kadınlar eşit değildir. Bu nedenle, onlara eşit muamele etmek adil değildir. Kadınların işteki erkek meslektaşları gibi davranmalarını sağlamak için, toplumun dışındaki toplum örgütlenmelerinde düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Örneğin, fiilen çoğu erkeğin birincil ebeveyn rolünü üstlenmeyeceği düşünüldüğünde, çocuk bakımı sağlayıcı olarak devletlerin gerekli hukuki yollarla bu rolü erkek çalışanların da üstlenmesini sağlaması ayrımcı olmayan sonuçların gerçekleşmesi için çok önemlidir. Özellikle uluslararası hukukta son yirmi yılda kadın ve erkek çalışanlar arasında eşitliğin sağlanması, iş aile yaşamının uyumlu hale getirilmesi, ebeveynlerin çocuklarına daha fazla zaman ayırabilmeleri için ortaya atılan ebeveyn izninin, birçok AB viii ülkesinde olduğu gibi hem paylaşımı hem devredilemezliği hem de esnek zaman uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri geliştirilmelidir. Bu tezin amacı, ebeveyn olan kadın ve erkek çalışanların iş, aile yaşamı ve çocuk bakımından kaynaklanan sorumluluklarını uzlaştırabilmelerini sağlamak ve dengeli bir hale getirilmesini olanaklı kılacak girişimlerden biri olan ebeveyn izni konusunda Avrupa Birliği ülkelerindeki genel düzenlemeleri incelemektir. Bu düzenlemeler içinden örnek uygulama sayılabilecek farklı refah rejimlerini temsil eden üç Avrupa Birliği ülkesindeki ve Türkiye’deki ebeveyn izni uygulamaları üzerinden durum saptaması yapılarak muhtemel çözüm önerileri ortaya koyulmaya çalışılmıştır.