Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2017
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZGÜR ÖZÜNLÜ
Danışman: Nilgün Demir
Özet:Fiziğin temellerini daha iyi anlayabilmek için onun derinliklerine inmek gerekir. Yani makro boyuttan mikro boyutlara bir yolculuk yapılmalıdır. Parçacık fiziği, atom altı parçacıkları inceleyen fiziğin alt bilim dallarından birisidir. Bizi atom altı parçacıkların varlığından haberdar eder. Gözle görmemizin imkansız olduğu bu parçacıkların özelliklerini bize söyler. Gözle görünmeyen bu parçacıkların tespiti için de detektörlerden yardım alırız. Yani bir parçacığın doğasına dair bilgileri ancak onu detekte ederek öğrenebiliriz. Bunun için detektörler geliştirilmiştir ve her bir detektör amacına uygun kullanılır. Yüksek enerji fiziğinde kullanılan detektörler gazlı ve katıhal detektörleri olarak iki grupta ele alınırlar. Mesela gazlı detektörlerde saptayabildiğimiz parçacıkları bir katıhal detektöründe saptamamız mümkün olmayabilir. Bu yüzden herbir detektörün birbirine kıyasla optimum olduğu noktalar farklıdır. Bu tez, geçmişten günümüze kadar modernleşerek gelen detektörlerin gazlı olarak çalışanlarını inceleyen bir derleme çalışmasıdır. Detektörlerin atası olarak bilinen ve parçacık deteksiyonunda önemli yeri olan ve aynı zamanda bir orantılı sayaç olan Geiger Müller detektörlerinden, sinyalin gaz hacmi içerisinde bir ön çoğalma vasıtası ile daha güçlü alınmasını sağlayan MPGD'lere (Mikro Deseneli Gaz Detektörler) kadar birçok gazlı detektör ayrı ayrı araştırılmış ve her birinin içinde olan fiziksel süreçler ile çalışma prensiplerinden söz edilmiştir. Böylece tüm gazlı detektörlerin tarihi sürecini, fiziksel olaylarını, çalışma prensiplerini bir arada toplayan bu tez çalışması akademik olarak bir el kitapçığı olarak da kullanılması oldukça fayda sağlayacaktır.