Köpeklerde davranış bozukluklarının nedenleri ve saldırganlık problemlerinde amitriptyline ve clomipramine'nin etkilerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2004

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ebru Yalçın

Danışman: HASAN BATMAZ

Özet:

Bu çalışmada; bölgemizde köpeklerde görülen davranış bozukluklarının oranının saptanması ve bu bozukluklardan saldırganlık problemli köpeklerin sağaltmamda amitriptyline ile clomipraminin etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın materyalini 2001-2003 yıllan arasında Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği'ne getirilen ve özel bir köpek barınağında bakılan çeşitli yaş, ırk ve cinsiyetteki davranış problemli 80 köpek oluşturmuştur. Seksen köpekte gözlenen toplam 109 davranış probleminin 65'inin (%60) agresyon, 13'ünün (%11) ayrılık kaygısı, 12'sinin (%10) gökgürültüsü, havai fişekler gibi yüksek seslere ve veteriner kliniklerine karşı gelişmiş fobi, 12'sinin (%10) kompulsif bozukluklar (9'unda kuyruk ısırma, 2'sinde yalama dermatitisi, l'inde kendini yaralama), 4'ünün (%4) uygun olmayan eliminasyon, 2'sinin dışkı yeme ve 1 'inin de yavru yeme gibi değişik davranış problemleri olduğu saptanmıştır. Seksen köpeğin 52'sinde bir, 26'sında iki ve 2'sinde üç farklı davranış bozukluğu gözlendi. Davranış problemli 80 köpeğin yaşlan 1-12 yaş arasında olup, ortalaması 4.3 yaştır. Köpeklerin 58'i (%72) erkek, 22'si (%28) dişi olup, erkeklerin 5'i ve dişilerin 8'i kısırlaştırılmıştı. Seksen köpeği 19 farklı ırk ya da melez köpek oluştururken, bunların %195 u Alman çoban köpeği, %18'i Terrier, %15'i melez, %10'u Kangal, %5'i Golden retriever, %4'ü Rottweiler %4'ü Siberian Husky ve %4'ü Cocker spaniel idi. Aynı tarzda uyan ile aile fertlerinden birisine ya da bakıcısı veya aynı ortamdaki kişilere karşı saldırganlık gösteren ve sahibinin sağaltımı kabul ettiği 24 köpek 3 gruba ayrıldı. Altı hafta süresince I. gruba placebo, H gruba ağız yolu ile 2 mg/kg dozda amitriptyline hydrochloride ve IILgruba ağız yolu ile 1 mg/kg dozda clomipramine hydrochloride uygulandı ve ikişer haftalık periyotlarla hasta sahipleriyle görüşülerek davranış değişiklikleri takip edildi. Çalışmanın sonunda, kontrol grubunda 2 hastada hayvan sataplerinin şikayetlerinin ortadan kalktığı, 2 hastada bu durumun kısmi olduğu görülmüş olup, 4 hastada ise şikayetlerin sürdüğü gözlenmiş ve grup içinde istatistik! farklılık saptanmamıştır. Amitriptyline uygulanan II. grupta, 4 hastada hayvan saMplerinin şikayetlerinin ortadan kalktığı ve 3 hastada bu durumun kısmi olduğu saptanmış ve grup içinde p<0.01 düzeyinde istatistiki farklılık bulunmuştur. Clomipramine uygulanan III. grupta 5 hastada hayvan sahiplerinin şikayetlerinin ortadan kalktığı ve 2 hastada da bu durumun kısmi olduğu görülmüş olup, grup içinde p<0.001 düzeyinde istatistiki farklılık gözlenmiştir. Gruplar arasında değerlendirme yapıldığında aynı haftaların karşılaştırılmasında önemli farklılık saptanmamıştır. Agresyon gösteren her 3 gruptaki köpeklerde sağaltım öncesi ve sonrasında total lökosit, hematokrit, üre ve ALT düzeylerinde farklılık tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, bölgemizde köpeklerde davranış problemlerinin yaygın olduğu ve bunların içinde agresyonun ilk sırayı aldığı ve bunu ayrılık kaygısı, fobi ve kuyruk ısırmanın izlediği gözlenmiştir. Saldırganlık belirtisi gösteren köpeklerin sağaltımında amiptriyline ve clomipraminin kullanımının etkili olabileceği ve bu iki ilacın birbirlerine belirgin bir üstünlüğünün olmadığı kanısına varılmıştır.