Sekülerizm modernite ve din -Abdulkerim Suruş'un politik düşüncesi üzerine bir çözümleme denemesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATİH SUBAŞILAR

Danışman: ALİ YAŞAR SARIBAY

Özet:

Abdulkerim Suruş dinsel söyleme dayanan önde gelen iranlı bir entelektüel olarak 1980’lerin sonu ve 1990’11 yılların başında ortaya çıkmıştır. O modern bir devletin dinsel yöntemlerle yönetilebilme olasılığını bütünüyle reddeder ve bunun yerine İran’da demokratik bir devlet tesis edilmesini talep eder. O Iran ve Batılı ülkeler arasında sürekli ve açık kültürel diyalogun gerekliliğini güçlü bir şekilde destekler. Suruş’un argümanları modern müslüman dünyada İslami canlanış projesinin bir bölümü olarak başlar. Çağdaş müslüman düşünürler dinsel değişmezliğin modern dünyadaki değişimlerle uzlaşma ihtiyacını karşılamak için İslam’ın “yeniden yapılanması” ve “canlandırılması”nı tartışmışlardır. Suruş için İslam değişmezdir ve İslam’ı yeniden yapılandırmaya yönelik her girişim nafile ve yanıltıcıdır. Değişim ihtiyacı olan din değil insanın onu anlayışıdır. Dinin kendisi değişmez iken insanın dini anlayışı ve bilgisi değişim halindedir. Dinsel bilgi insan bilgisinin bir çok bölümünden biridir. O dinden istihraç edilen yönetim metotlarının modern bir devletin idaresi için yetersiz olduğunu iddia eder, o bu yüzden herhangi bir hükümetin İslami yönetim metotlarını uygulamaya dayanarak meşruluk iddia etmesini reddeder. Suruş herhangi bir İslami ideoloji biçimine bütünüyle karşıdır; gerçektende o dinsel ideolojiyi dinsel bilginin gelişiminde temel bir engel olarak görür. Abdulkerim Suruş yaygın İslam anlayışı ve demokrasi arasındaki mesafeyi kapatmak için tamamıyla farklı bir yaklaşıma başvurur. Suruş İslami düşünme biçiminde, politik sonuçları da olacak, bir reform hareketi önerir. Onun epistemolojik teorisi dinsel bilginin genişlemesi ve daralması dini bilginin çoğulluğu için bir zemin sağlar.