Borçalı Bölgesi (VII-XX. Yüzyıllar)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GUSAN ASKEROV

Danışman: İlhami Oruçoğlu

Özet:

Kafkasya’nın merkezinde yer alan Borçalı bölgesi, m.ö. IV. yüzyıldan itibaren Türklere yurt olmaya başlamış, XI. yüzyılda Selçukluların Kafkasya’yı fethi ile birlikte Türkİslam coğrafyası haline gelmiştir. Borçalı, Türk tarihinde müstesna bir yere sahip olmuş ve Hazar, Selçuklu, İldeniz Atabekler, Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi, Osmanlı, Avşar ve Kaçar Türk Hanedanlıklarının yönetiminde yer alarak Türk ve İslam tarihinde kendi varlığını korumuştur. Borçalı’nın Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında bir sınır konumunda bulunması, onun tarih boyunca yaşanan savaş ve barışlara mekân olmasına sebep olmuştur. Ayrıca bu bölge, Türklerin sınır boylarında yaptıkları akınlar sayesinde Kafkasya ve Doğu Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında da etkin bir rol oynamıştır. X. yüzyıldan XV. yüzyıla kadar Azerbaycan topraklarında hüküm sürmüş çeşitli Türk hanedanlıkları döneminde bu bölge, geniş kitleler halinde Türk yerleşim yeri ve Türk akıncılarının üs bölgesi olmuştur. XVI. yüzyılın ortalarından itibaren iki büyük Türk devleti olan Osmanlı ve Safevi devletleri arasında adeta savaş meydanı haline gelerek sürekli el değiştiren Borçalı bölgesinde, XVII. yüzyılın başlarında Sultanlık (Hanlık) statüsünde bir idari yapı oluşturulmuş ve bu sultanlık Rus işgaline kadar varlığını devam ettirmiştir. Böylece XI. yüzyıldan itibaren Borçalı’da başlayan kesintisiz Türk hâkimiyeti, XIX. yüzyılın başlarında Rus işgaliyle birlikte sona ermiştir. Yine Borçalı’da VII. yüzyıldan itibaren başlamış olan İslam hâkimiyeti, Rus işgaliyle kesintiye uğrasa da XX. yüzyılda Sovyetler Birliği ile tamamen ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Çalışmamız kapsamında Kafkasya Türklüğünün ve Türk İslam tarihinin önemli bir parçası olan Borçalı bölgesi, kronolojik bir bütün olarak ele alınmıştır. Bu tezde Borçalı bölgesinin VII-XIX. asırlar arasındaki tarihi evrelerinin tamamı, bütün yönleriyle değerlendirilip müstakil, tarafsız ve siyasi bir tarihi ortaya konulmaya çalışılmıştır.