Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SAĞLIK HİZMETLERİ MYO, TIBBİ HİZMETLER VE TEKNİKLER, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: KENAN YILMAZ
Danışman: Özlem Köksal
Özet:
Bu çalışmanın amacı acil servis (AS)’te Unstabil Angina Pektoris (USAP)
düşünülen hastalarda, copeptin düzeyi ve HEART skorlama sisteminin birlikte
kullanılmasının klinik özellikleri öngörmedeki değerliliğinin saptanmasıdır.
Bu çalışmaya, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi AS’ine
Eylül 2020 – Mart 2021 tarihleri arasında kardiyak tipte göğüs ağrısı ile
başvuran ve USAP düşünülen erişkin hastalar (n=65) ve hastane
çalışanlarından oluşan sağlıklı kontroller (n=45) dahil edilmiştir.
Olguların %81.5’i erkekti, yaş ortalaması 51.17 ± 14.77 yıldı. Çalışmaya
alınan olguların ortalama HEART skorları 3.51 ± 1.71 idi (%32.3’ü düşük,
%36.9’u orta, %30.8’i yüksek risk grubu). Olguların %83.1’i taburcu edilirken,
%16.9’una yatış önerildi/sevk edildi, %3’ü opere edildi, %47.7’si kardiyoloji
bölümüne konsülte edildi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında; USAP
grubunda erkek cinsiyet sıklığı, yaş ve başvuruda kaydedilen troponin
değerleri istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazlayken, başvuruda
kaydedilen copeptin düzeyi anlamlı düzeyde daha düşüktü (p<0.001). Başvuru
copeptin düzeyinin sağlam olguları belirleme açısından 3.86 pmol/L kesim
noktasında %57.8 sensitif, %95.4 spesifik olduğu, troponin düzeyinin ise
USAP olgularını belirleme açısından 1.1 ng/mL kesim noktasında %64.6
sensitif, %80.0 spesifik olduğu belirlendi (p<0.001). HEART skoruna göre
düşük riskli grupla karşılaştırıldığında orta ve yüksek riskli grupta yaş, başvuru
(0. saat) ve 3. saat troponin düzeyi ve kronik hastalık sıklığı (Hipertansiyon ve
Koroner Arter Hastalığı) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazlaydı
(p<0.05). HEART skoruna göre risk arttıkça taburcu edilme sıklığı istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde azalmakta; kardiyolojiye konsültasyon, hastaneye
yatış ve 1 ay içinde girişim/tedavi uygulanma sıklığı ise artmaktaydı (p<0.05).
VIII
Başvuru anında kaydedilen troponin ve copeptin düzeyleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde negatif yönde (r= -0.288, p = 0.020),
HEART skoru ile başvuru troponin düzeyi arasında pozitif yönde zayıf düzeyde
korelasyon ilişkisi saptandı (r= 0.396, p= 0.001).
Copeptin düzeyi ile nihai sonuç ve HEART skoru arasında anlamlı ilişki
saptanmadı. USAP olgularında sadece copeptin düzeyinin nihai sonucu
öngörmede yeterli olmadığı, HEART skorunun ise bu açıdan klinik pratikte
daha kullanışlı olabileceği belirlendi.