Ar-ge yatırım teşvikleri ve teknoloji geliştirme merkezlerinin ekonomik kalkınmaya etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MİRAÇ ERDOĞAN

Danışman: Zerrin Fırat

Özet:

İnsanlığın tarihsel sürecine bakmak gerekirse mekanizasyonun olmadığı geleneksel toplumlarda tarım faaliyetleri önem arz etmekte olup dolayısıyla da bolluk içinde yaşamanın temel şartı da tarımda insan gücü idi. Toplum yaşam standartlarını arttırmak için önce toprağı işleme tekniklerini geliştirerek sebze ve meyve gibi ürünlerde bolluk elde etmeyi, gıda ihtiyacını karşılamak için daha fazla av hayvanı avlamayı hedeflemişlerdir. İnsanlar bu hedeflerine ulaşabilmek için fiziksel güç yerine zihinsel gücünü kullanmaya başlamasıyla sanayi devriminin de kapılarını açmıştır. Sanayi devrimi ile daha kaliteli malı daha düşük maliyetle çok miktarda üreten toplumlar bu anlayışla öteki toplumlara üstünlük sağlamışlardır. Dev sanayi tesisleri, üretim hatları, makineleşmiş insanlar çağın o bildik enstrümanları halinde vitrine çıkarak bilgi toplumu kavramı doğrultusunda modern teknolojileri ile ürünleri geliştirip küresel ölçekte pazarlayabilen, fikri becerilerini ekonomik değere çevirebilen yapılar, ekonominin itici gücü olmuştur. Ama birçok ülkenin orta gelir düzeyinden yüksek gelir düzeyine geçememesinin asıl sebebi bu ülkelerin modern teknolojiler kullanarak daha kaliteli ürünleri elde edememesi olarak gösterilmektedir. Bilgi toplumuna dönüşüm süreci üretim süreçlerini önemli ölçüde etkilemiştir. Hızla gelişen bilgi teknolojilerinin üretim ve hizmet süreçlerinde daha fazla kullanılmasıyla birlikte esnek üretim süreçleri ön plana çıkmış ve yenilikçi fikirileri kısa sürede yeni şirketlere ve ürünlere dönüşmeye başlamıştır. Esnek üretim süreçleri ile birlikte en kritik üretim girdisi olarak yenilik fikirleri öne çıkmıştır. Bugün yapılan birçok çalışmada, Ar-Ge ve yenilik süreçlerinde fikir aşamasının en kritik basamağı oluşturduğu ve daha çok sayıda yenilik fikrinin daha fazla değer yaratma potansiyelini tetiklediği vurgulanmaktadır. Ülkemizde de Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin yürütüldüğü ve esnek üretim süreçlerinin hâkim olduğu Silikon Vadisi benzeri teknoparklar, kalkınmanın birer ara enstrüman olarak hızla kurulmaya ve gelişmeye başlamıştır. Bu çalışmanın amacı; ülkemizin rekabet edebilir gelişmiş ülkeler sıralamasına girebilmesi ve kalkınmasına yeni bir ivme kazandırılabilmesi için; yeraltı ve yerüstü kaynakları sınırlı her ülke gibi vazgeçilemez şansımız, zenginliğimiz olan bilgi merkezli odaklanarak, bilgiyi teknolojiye dönüştüri ecek, ekonomik değeri üri etecek, stari t-up olari ak adlandıri ılan, genellikle giri işimci ri uha sahip gençler tarafından kurulan vei, ri isk seri mayesi kullanan, kuluçkalıklari dan doğan şiri ketlerin organize edilmesini, istisnai haklar tanıyan yasal düzenlemelerle önlerinin açılmasını, bilgi ve sermaye birlikteliğinden ortaya çıkacak sinerjisinin kümelenmelerle sağlaması için kamunun yol gösterici, teşvik edici ve özendirici rolünün devreye girmesinin ne derece hayati önemini olduğunu ortaya koymaktır.