Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Elif Ardahanlı
Özet:
İmmünolojik tolerans, bağışıklık sisteminin bir antijene yanıt vermemesi durumudur. İmmünolojik toleransın başarısızlığı otoimmünite ve otoimmün hastalıklarla sonuçlanır. Son yıllarda otoimmün hastalıkların görülme sıklığı ve prevalansında rahatsız edici bir artış vardır. Bu hastalıklar kronik yapıları, ilgili sağlık hizmetleri maliyetleri ve genç nüfuslardaki prevalansı sebebiyle önemli bir klinik problemdir. Bu çalışmada T hücrelerini uyaran profesyonel antijen sunan hücrelerden makrofajlarda, CD80 ve CD86 genlerinin susturularak, T hücrelerinde anerji oluşturulup tolerans mekanizmasının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, mouse CRISPR Knockout Pooled Library kullanılarak seçilen CD80 ve CD86 genlerine özgü oligonükleotitler, LentiCRISPRv2 vektörüne klonlandı. Ligasyon yapılan CRISPR vektörlerinin virüsleri üretildi ve Raw 264.7 hücreleri bu virüslerle transdükte edildi. Bu hücreler daha sonra puromisin seleksiyonuna tabi tutuldu ve hayatta kalan hücreler, de novo sentezin baskılanıp baskılanmadığını göstermek için IFN-γ ile uyarıldı. Ardından bu hücreler CD80 ve CD86 monoklonal antikorlarıyla muamele edilerek akan hücre ölçerde okutulup analizleri yapıldı. IFN-γ ile uyarımı takiben yapılan akan hücre ölçer sonuçlarında, kontrol vektörüyle trandükte edilen hücrelerle benzer şekilde gen düzenlemesi yapılan makrofajlarda CD80 ve CD86 ekspresyonlarında artış görülmüş olup, beklenen CD80-CD86 susturulması gerçekleşmemiştir. Otoimmün hastalıklara karşı tolerans mekanizmalarının tetiklenmesine yönelik tedavi denemeleri yapılmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır. Özellikle CD80 ve CD86 ekspresyonunu baskılanması üzerine yapılmış çalışmalar yeni olup bizim çalışmamız da bu denemelere örnektir. Çalışmamızda CD80-CD86 genleri susturulamasa da, sorunu çözmeye yönelik ileri çalışmalarda, CRISPR/Cas9 sistemi ile eş uyaran sinyalini baskılamaya yönelik yaklaşımlar alternatif tedavi yöntemi olarak yerini alabilir.