Bursa Organize Sanayi Bölgesi Su Üretim Tesisi'nin çevresel performansının yaşam döngüsü değerlendirmesi yöntemiyle iyileştirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ZEYNEP ÇAKIR

Danışman: GÜRAY SALİHOĞLU

Özet:

Giderek artan su talebi, su kaynaklarının istenilen zaman ve bölgede arzu edilen miktar ve kalitede bulunmasının zorluğu etkin bir su yönetimini gerekli kılmaktadır. Ayrıca birçok sanayi/kamu işletmesi de faaliyetlerini devam ettirebilmek için ciddi miktarlarda suya ihtiyaç duymaktadırlar. Bu anlamda su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Son yıllarda temiz su kaynakları, bilinçsiz kullanımlar ve kontrolsüz deşarjlar neticesinde oldukça azalmış ve ekosistemin devamlılığı için daha etkili yöntemlerin kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Günümüzde tüm kamu ve özel sektör işletmelerinin faaliyetlerini çevresel anlamda gözden geçirmesi, baştan sona tüm süreçlerinde kullandıkları hammadde, enerji gibi girdilerinden ve çıktılarından kaynaklanabilecek muhtemel çevresel yüklerini gözden geçirmeleri, yüksek çevresel yükleri olan proses girdi ve çıktılarını daha az zararlı olanlarla ikame etmeleri gerekmektedir. Bursa Organize Sanayi Bölge Müdürlüğüne ait Su Üretim Tesisi'nde, aşırı kullanım ve çeşitli kirlilik parametreleri nedeniyle atıksu deresi haline dönüşen Nilüfer Deresi suları konvansiyonel ve ileri arıtma sistemleri ile proses suyu haline dönüştürülerek, Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan işletmelere sunulmaktadır. Bu çalışmada SimaPro 8.2.0 yazılımı ve ReCiPe etki analiz metodu ile, Su Üretim Tesisi'nde üretilen 1 m3 proses suyunun hazırlanması aşamasında hangi çevresel yüklerin ortaya çıktığı kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Gerçekleştirilen bu çalışma ile Su Üretim Tesisi'nin ileri arıtma sisteminde yer alan ters ozmos ünitelerinin en yüksek çevresel yüke sahip olduğu tespit edilmiştir. Ters ozmos ünitelerinin çevresel etkisinin tüm alt sistemler içinde en fazla paya sahip olması, bu sistemde yüksek oranda tüketilen elektrik enerjisinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.