Nâmık Kemâl Divânı'nda din ve tasavvuf


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ZELİHA GÖÇMEN

Danışman: BİLAL KEMİKLİ

Özet:

Tanzimat döneminde Tasavvufî düşüncede bir duraklama görülmüştür. Bu dönemde Batı edebiyatı örnek alınarak pek çok alanda olduğu gibi edebiyatta da yenilik peşinde koşan sanatçılar eski edebiyatı eleştirmişlerdir. Bu sanatçıların başında gelen Nâmık Kemâl için tasavvuf, ilk gençlik yıllarında tanıştığı şeyh, hoca ve şairlerin etkisi ile ilgilendiği bir gençlik hevesidir. Şinâsi ile ve dolayısıyla Batı edebiyatı ile tanışmasının ardından eski edebiyata karşı çıkmış, hatta bu şiir geleneğini sertçe eleştirmiştir. Devletin içinde bulunduğu durum onu toplum için sanat yapmaya yönlendirmiş, sanatta estetik kaygıdan uzaklaştırmıştır. Eski edebiyat bu dava adamına göre içtimaî fikir açısından oldukça kısır kalmıştır. Nâmık Kemâl, on yedi yaşından yirmi iki yaşına -Şinasi ile tanışmasına- kadar yazdığı divanını sonradan yok saymıştır. Gerek oğlu Ali Ekrem, gerekse edebiyat araştırmacıları bu divanı incelemeye değer görmemiş, Nâmık Kemâl'in şiirlerinden söz edileceği zaman sonraki yıllarda yazdığı şiirleri ele almışlardır. Bu çalışmada yaşadığı olaylardan dolayı düzenli eğitim alamayıp kendi kendini yetiştiren, çok okuyan, çok yazan Nâmık Kemâl'in tasavvufî divanı incelenmiştir. Bu çalışmanın inceleme kısmı, giriş ve iki bölüm halinde hazırlanmıştır. Giriş bölümünde, Nâmık Kemâl'in yaşadığı XIX. yüzyılın özellikleri, devrin siyasi ve sosyal durumu, kültürel ve edebi hayatı kısaca ele alınmıştır. Birinci bölümde, Nâmık Kemâl'in hayatı, eserleri ve edebi kişiliği hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde ise Dîvân' da yoğun olarak kullanılan dînî ve tasavvufi terimler önce açıklanmış sonra da bu terimlerin kullanıldığı beyitler incelenmiştir.