İşletmelerin sosyal sorumlulukları bağlamında sera gazı beyanlarının raporlanması ve güvence denetimi: Türkiye’deki farkındalığın araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Tuba Bora Kılınçarslan

Danışman: AYLİN POROY ARSOY

Özet:

Günümüz dünyasının en önemli küresel sorunlarından biri, artan sera gazı emisyonlarının neden olduğu küresel ısınma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan iklimsel değişikliklerdir. Uluslararası düzenlemeler doğrultusunda ülkelere yüklenen sorumluluklar gereği atmosfere salınan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında işletmeler önemli rol oynamaktadır. İşletmelerin doğrudan ya da dolaylı olarak atmosfere saldıkları sera gazı emisyonlarını azaltacak önlemler alması, emisyonlarını doğru ve güvenilir bir şekilde hesaplayıp kayıt altına alması, raporlaması ve bu raporların doğruluğuna yönelik güvence talep etmesi sürdürülebilir bir geleceğin sağlanması açısından önemlidir. Ülkemiz için oldukça yeni bir konu olan sera gazı emisyonlarının raporlanması ve doğrulanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapmış olduğu düzenlemelerle karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bu düzenlemelerle ülkemizdeki sera gazı salınımlarının yaklaşık yarısı zorunlu olarak raporlanmakta ve doğrulanmaktadır. Diğer taraftan Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) tarafından yayımlanan ve tüm dünyada uygulanan sera gazı beyanlarının güvence denetimine yönelik Uluslararası Güvence Denetimi Standardı (GDS) 3410, ülkemizde Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) tarafından taslak metin olarak kamuoyu görüşüne henüz açılmıştır. Mevcut durumda ülkemizde GDS 3410’un uygulanmasına yönelik herhangi bir yasal zorunluluk bulunmamakla birlikte konunun öneminin farkına varan işletmeler gönüllü olarak sera gazı emisyonlarını sürdürülebilirlik raporlarında/entegre faaliyet raporlarında açıklamakta ve sera gazı beyanlarına yönelik güvence talep etmektedir. Bu çalışmanın amacı, işletmelerin sera gazı beyanlarının raporlanmasına ve bu raporlara ilişkin güvence oluşturulmasına yönelik ülkemizdeki farkındalığı araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada Delphi tekniği kullanılmıştır. Üç aşamalı olarak yürütülen bu çalışmanın ilk aşamasında sera gazı emisyonlarının raporlanması ve güvence denetimi alanında çalışan on altı katılımcıya yarı yapılandırılmış sorular yönetilmiş, verilen cevaplar doğrultusunda içerik analizi yapılmış, 11 temadan oluşan 80 maddeli 5’li Likert tipi anket oluşturulmuştur. Araştırmanın ikinci ve üçüncü aşamasında ise bu anket katılımcılara gönderilmiş, verilen cevaplar doğrultusunda istatistiki analizler yapılarak görüş birliği sağlanan maddeler belirlenmiş ve ülkemizdeki mevcut durum değerlendirilerek öneriler sunulmuştur. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakabilmek için sera gazı emisyonlarının raporlanması gerektiği, sera gazı beyanlarının raporlanması ve güvence denetimi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile KGK’nın birlikte çalışması gerektiği, bağımsız denetçi ünvanlı muhasebe meslek mensuplarının sera gazı beyanlarına yönelik güvence ekibinde yer alması gerektiği araştırmada öne çıkan önemli bulgular arasındadır.