Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, İLAHİYAT FAKÜLTESİ, TEMEL İSLAM BİLİMLERİ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HASAN SEFA TURAN
Danışman: Ulvi Murat Kılavuz
Özet:
Bu çalışma Mâtürîdî bir âlim olan Ömer en-Nesefî’nin akāid
risalesine Eşʻarî kelâmcı Teftâzânî’nin yazmış olduğu Şerhu’l-Akāid adlı şerh ve bu şerhin
üzerine yazılan bazı önemli hâşiyeleri kendisine konu edinmiştir. Teftâzânî’nin
elinde Nesefî’nin kısa ve öz olan risalesi, felsefî kelâma giriş mesabesinde
bir eser hüviyetine bürünmüş ve İslâm dünyasının birçok bölgesinde eğitim
öğretim müfredatında temel eserlerden biri hâline gelmiştir. Eserin bu kadar
hüsnü kabule mazhar olması, üzerine birçok hâşiye çalışmasının yapılmasına
zemin hazırlamıştır. Yazılan bu hâşiyeler yalnızca metnin kapalı yönlerini
açıklamakla kalmamış, yeri geldiğinde muhaşşîlerin kendi kelâmî yaklaşımlarını
serdettikleri müstakil eserler hüviyetine dönüşmüştür. Bu minvalde çalışmada
temel alınacak sekiz hâşiye belirlenmiştir. Bunlar; Hayâlî, Siyalkûtî, Kestelî,
Ramazan Efendi, İsâmüddin el-İsferâyînî, İbn Ebî Şerîf, Bikāî ve Zekeriyyâ
el-Ensârî’nin yazmış olduğu hâşiyelerdir.
Şerhu’l-Akāid ve zikredilen hâşiyeler kelâm ilminin felsefî
meseleleri bünyesine dâhil ettiği dönemin birer ürünüdür. Nitekim muhaşşîler
dönemin bu yaklaşımını hâşiyelerinde devam ettirmiştir. Özellikle varlık ve
ulûhiyyet meseleleri daha detaylı bir biçimde ele alınmıştır. Öyle ki Meşşâî
felsefenin temel farklılıkları bu meseleler üzerinden gelişmişti. Dolayısıyla
çalışma varlık ve ulûhiyyet meseleleri temelinde şekillenmiştir. Söz gelimi
genel olarak varlık düşüncesi, özel olarak ise fiziksel varlıkların kelâm ve
felsefe gelenekleri arasındaki anlaşılma şekilleri kıyaslanarak bu konuda Şârih
ve muhaşşîlerin görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ulûhiyyet meseleleri açısından
ise Allah’a atfedilen selbî ve sübûtî sıfatlar Şârih üzerinden ele alınarak
müteahhir kelâmdaki dönüşümlere ve değişikliklere dikkat çekilmiştir.