Dini gelenekte ötekileştirilen kadın


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2007

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: KADRİYE DURMUŞOĞLU

Danışman: ABDURRAHMAN KURT

Özet:

Kur'ân kadını kadın erkek ikilemine indirgemeksizin insan olması temelinde ele alır. Kadın ve erkeğin yaratılış niteliklerini dikkate alarak hak ve sorumlulukları belirler. Bireysel ve sosyal kimliğine vurgu yaparak toplumsal değişimin ve istikrarın belirleyici kutuplarından biri kılar. Kadına cinsiyetçilik karşıtı bakışına rağmen Kur'ân'ın özüyle, genel ilkeleri ve bütünlüğüyle çelişen kadın karşıtı görüşlerin, anlamların varlığı, kadının ötekiliği bağlamında Tefsir ve Fıkıh bağlamında kimlik oluşumunda rol oynayan farklı koşulların gerçekliğiyle şekillenen kendilik/ötekilik, kadınlık/erkeklik düşüncesi çerçevesinde Kur'an ve Yorumları farklılığında kadının cinsiyet ayrımcılığında ötekileştirilen konumunda analiz edilir. Kadının Kur'an yorumlarında farklılaşan anlamı Gadamer ile Martin Buber'in Ben-Sen diyolojik ilişkisinde Sen'in anlamlandırılmasının farklı formlarında yorumcunun kadına yönelik bakış açısının düzeyinde ele alınır. Yorumcunun anlatım farklılığı Sen'i nesnel-obje ve kendi menfaatine aracı kılmaktan gerçekten Sen'i Ben gibi özne/birey, insan olarak mevcut ve kendilerine mahsus varoluşlarıyla algılama arasında değişimde belirlenir. Bu anlamlandırmada yorumcunun Öteki'ni/Seni/Kadını anlama biçimi, `öteki'ye atfedilen nitelikleri ve imkanları tespit edilir. Kur'an öğretisindeki konumuyla Kur'an yorumlarında ve bugünkü mevcut konumu arasında çelişki olduğu ve bu çelişkinin dinden değil, dini yorumlamalardan kaynaklanır hipotezi bu tespitte ortaya konur. Kur'an ve yorumlarında Ben-Sen diyolojik ilişki boyutunda Sen'in/Ötekinin/Kadının anlamı odağında kadının ötekileştirilerek nesnelleştirilen konumunun Kur'an yorumlarında kimliğin anlama yansıyan subjektiflik boyutunda hayatın kültürel formlarında olduğu neticesine ulaşılır.