Ile de France Irkı Koyunlarda Brachygnathia Inferior Olgularının Genetik Altyapısının Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Sağlam E., Şentürk N., Sarı M. E., Selvi T. N., Taşkın D., Büyükbayram N., ...Daha Fazla

6. Ulusal – 3. Uluslararası Koyun - Keçi Sağlığı ve Yönetimi Kongresi, Gazimagusa, Kıbrıs (Kktc), 20 Kasım - 23 Aralık 2025, ss.110-111, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Gazimagusa
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.110-111
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş - Amaç:
Brachygnathia inferior, koyunlarda yaygın olarak görülen kalıtsal anomalilerden biridir ve mandibula gelişimini etkileyerek maloklüzyon ve beslenme sorunlarına yol açabilmektedir. Bununla birlikte, koyunlarda bu anomalinin genetik temeli henüz aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada, Ile de France ırkı koyunlarda brachygnathia inferior olgularına ait genetik varyasyonların araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:
Araştırmada brachygnathia inferior fenotipi gösteren 4, fenotipik olarak normal 2 ve kontrol olarak değerlendirilen 3 olmak üzere toplam 9 baş koyun kullanılmıştır. Hayvanlardan alınan kan örneklerinden DNA izolasyonu yapılmış, NOG ve GSC genlerine özgü primerler kullanılarak PCR ve Sanger sekans analizleri gerçekleştirilmiştir. Sitogenetik analizler GTG bantlama yöntemiyle yapılmıştır. Elde edilen sekans verileri hizalanarak olası varyantlar değerlendirilmiştir.

Bulgular:
Analizler sonucunda NOG geninde özellikle 5’ bölgesinde belirgin varyasyonlar saptanmıştır. Ayrıca kısa çene fenotipi gösteren bireylerde bu varyasyonların benzerlik gösterdiği dikkat çekmiştir. Bu durum, ilgili genlerdeki varyantların hastalık fenotipiyle bağlantılı olabileceğini düşündürmektedir.

Tartışma - Sonuç:
Bu çalışma, NOG ve GSC genlerindeki belirli varyasyonların brachygnathia inferior gelişiminde rol oynayabileceğini ortaya koymaktadır. Bulgular, koyunlarda kalıtsal anomalilerin genetik temellerinin anlaşılması ve gelecekte genetik ıslah programlarında genetik biyobelirteçlerin kullanılmasına katkı sağlayabilir.