AHLÂK-I ALÂ’Î’DE SAVAŞ VE İNSAN


Creative Commons License

Ensarioğlu S.

Uluslararası Savaş Çalışmaları Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 29 - 30 Ekim 2021

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AHLÂK-I ALÂ’Î’DE SAVAŞ VE İNSAN

Seda Ensarioğlu

Arş. Gör. Dr., Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, sedaensari@uludag.edu.tr

Ahlak ve siyaset dair bahisler nazarî ile amelî aklın buluşmasının bir neticesidir. Bu nedenle ahlak ve siyasete dair eserler metafizik köklerinin izleri takip edilerek okunmalıdır. Siyaset söz konusu olduğunda, özellikle geniş topraklara hakim olunduğu dönemlerde yazılan eserler, bu siyasî hakimiyetin fikrî arka planını tespit etmek açısından önemlidir. On altıncı yüzyılda Osmanlı topraklarında yazılan ve son dönemlere kadar medreselerde okunması elzem bir kitap olarak yerini alan Ahlâk-ı Alâî bu konuda incelenmesi gereken bir temel eserdir. Eserin müellifi Kınalızâde Ali Çelebi (v. 979/1572) fıkıh, felsefe ve belâgat başta olmak üzere pek çok ilimde bilgi sahibi, bir âlim ve şair; aynı zamanda bu alanlardaki bilgisini tecrübeyle birleştirmiş bir devlet adamıdır.

Siyaset felsefesinin merkezinde yer alan “devlet” kavramı üzerinden Kınalızâde’nin eserine bakıldığında görülmektedir ki, onun devlet düşüncesi, Fârâbî’nin evrensel devlet düşüncesiyle aynı çizgidedir. Kınalızâde bu konuda “temeddün” kavramını kullanır. Kınalızâde, temeddünü, farklı kavimlerin ve ayrı milletlerin bir araya gelmesi ve düzenli birlikteliği şeklinde tanımlar. Bu tanımdan anlaşıldığına göre, milliyet, din gibi ayrımlara yer verilmeden, yaşadığı coğrafya ve zamana da uygun olarak, etnik ve kültürel sınırları geniş olan bir devlet anlayışını benimsemektedir. Böyle geniş bir hakimiyetin kurulması aşamasında farklı devletlerle irtibat ve onların hakimiyet altına alınmasının araçlarından biri de tarihsel bir gerçek olan savaştır. Bu çalışmada Kınalızâde’nin Ahlâk-ı Alâî’de savaş olgusunu nasıl ele aldığı, savaşın karar, uygulama ve sonlandırılma aşamaları dikkate alınarak incelenecektir. Ayrıca müellifin konuyu hangi ahlak ilkeleriyle ilişkilendirdiği konusuna dikkat çekilecektir. Sonuç olarak savaş olgusunda dahi “insan” mefhumuna dair idrakin etkili olduğu bir düşünce inşa edildiğine işaret edilecektir.

Anahtar kelimeler: Savaş, Kınalızâde, Ahlâk-ı Alâ’î.