Richard Rorty'de toplumsal dayanışma metaforu olarak aile


Tunç S.

Birikim Dergisi, no.387-388, pp.147-155, 2021 (Non Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Publication Date: 2021
  • Journal Name: Birikim Dergisi
  • Page Numbers: pp.147-155
  • Bursa Uludag University Affiliated: Yes

Abstract

Aile kurumu uzun yıllardır hararetli bir siyasi tartışmanın merkezinde yer almakta. Bir yandan, geleneksel aile yapısının şiddet ve toplumsal eşitsizlikle ilişkisini gösteren feminist kuramlar bu kurumun yeniden tanımlanması için girişimlerde bulundu. Alternatif cinselliklerin ve bağlanmaların giderek daha fazla tanınması da aile birimini "doğal" bir yapıdan çok bir "seçici yakınlık" yapısı haline getirdi[1]. Öte yandan neo-muhafazakârlar, doğal eğilimlerin ve ahlaki açıdan uygun seçimlerin bir sonucu olarak gördükleri aile kavramını sahiplenmeyi sürdürüyor[2]. Neo-muhafazakâr hareketlerin “aile değerleri” başlığı altında söylemsel bir kampanya yürütmesine aşinayız. Ne var ki olumsallık kültürüne adanmış eserleri ve sağdan konuşan “muhafazakâr kültür savaşçılarına”[3] mesafesiyle bilinen Richard Rorty’nin aileyi olumsallıktan muaf tutan bir dil benimsemesi ve toplumsal dayanışmanın “doğal” mekânı olarak belirlemesi şaşırtıcıdır. Rorty zulüm, aşağılanma ve adaletsizlikten mustarip olanlarla dayanışmayı siyasetin amacı olarak görür. Bu amacı gerçekleştirmek için aile kavramının metaforik kullanımına dayanan bir duygu etiği ve duyarlılık siyaseti önerir. Aile duygusu biyolojik aileden daha fazlasını kapsayacak şekilde dışarıya doğru genişledikçe toplumsal dayanışma ağımızın sınırları da genişler. Bernstein, vefatından sonra kaleme aldığı bir anma yazısında Rorty’nin kasıtlı olarak retorik kışkırtıcılığı seçtiğini söyler. İnsan sempatisi ve dayanışma anlayışını “etnosentrizm” olarak nitelendirmesini de retorik kışkırtıcılık bağlamına yerleştirir[4]. Güçlü olumsuz çağrışımları olan terimleri kullanmaktan ve onları rakiplerine karşı yöneltmekten zevk alıyor gibidir. Ancak rasyonel temellerden medet ummayan Rorty’nin toplumsal dayanışma için aile metaforunu önermesi bir kışkırtma girişiminden fazlasını ifade ediyor olabilir. Rorty, yazılarının inşa edici değil terapötik olduğunu söyler. “Doğru yapmanın” formülünü sunan güçlü bir mesajı yoktur. Rorty’yi okuduğunuzda bulacağınız şey “Descartes’a hayır, Kant’a hayır, Platon’a hayır” diyen bir aspirindir[5]. Aspirinin hastalığı geçirmek için değil ağrılardan kurtulmak için kullanılması gibi, Rorty’nin pragmatizmi de sorunlara yönelik güçlü cevaplar vermez; sadece okuyucuyu nafile sorular sormaktan kurtarır. Rorty’ye göre bu sorulara bağlam aşırı cevap vermek ne göründüğü kadar kolaydır ne de ahlaki ikilemleri çözmemize yarayacak herhangi bir kuram bulunacağını varsayabiliriz. Düşünür, dayanışma duygusuna yönelik fikirlerini bağlam aşırı aile metaforu aracılığıyla açıkladığında ise temkinli yaklaşımını elden bırakmıştır. Ahlaki ikilemleri çözmemize yarayacak bir kuramın varlığını reddederken bir duygunun bu işlevi yerine getirebileceğini düşünüyor gibidir. Bu çalışmada, Rorty’nin temel bulma arayışını bertaraf etmek istediği olumsal dayanışma anlatısını ve postmodern liberalizmin örnek yurttaşı liberal ironistin tarifini gördükten sonra bu iki başlıkla büyük ölçüde tutarsızlık gösteren aile metaforuna dayalı dayanışma reçetesini incelenecektir.


[1] Michael J. Shapiro, For Moral Ambiguity: National Culture and the Politics of Family, Minneapolis: University of Minnesota Press, 2001, s. 14.

[2] Shapiro, a.g.e., s. 3.

[3] Richard Rorty, “Trotsky and the Wild Orchids”, Philosophy and Social Hope, New York: Penguin Books, 1999, s. 3.

[4] Richard J. Bernstein, “Richard Rorty's Deep Humanism”, New Literary History, Remembering Richard Rorty, Winter 2008, Vol. 39, No. 1, s. 22.

[5] Richard Rorty, “Gideon Lewis-Kraus ile Söyleşi”, The Believer, June 2003, Vol. 1, No.3.