Tanzimat Dönemi Hukukta Modernleşme


Creative Commons License

Ulu G.

Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, cilt.26, sa.1, ss.235-264, 2022 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 26 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.235-264
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tanzimat dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. Yüzyılın zorlayıcı koşullarına uyum sağlamak için geçirdiği değişimi ifade eder. Tanzimat döneminin en önemli yönü ise, Osmanlı’nın hukuk alanında gerçekleştirdiği değişimdir. Bu değişim, Batı hukuku yönünde olmuş; böylelikle Cumhuriyet dönemi hukuk anlayışından günümüze uzanan hukuk siteminin temelleri bu dönemde atılmıştır. Önce anayasal belgeler olan Tanzimat ve Islahat Fermanları ile temel ilkeler kabul edilmiş, ardından bu ilkeler gözetilerek Batı hukukuna ait kanunlar Osmanlı hukuk düzenine adeta kül halinde alınmıştır. Bu değişim sürecinde, hukukta Batılılaşma sağlanırken hala eskiyi koruma anlayışı nedeniyle ikili (düalist) yapıda bir hukuk sistemi kurulmuştur. Değişim Osmanlı’nın kendi içinden gelen dinamiklerle değil, buna mecbur olmasına neden olan dış dinamikler ile gerçekleşmiştir. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nin hukukta modernleşmesi kendine özgülükten büyük oranda uzak niteliktedir denebilir. Buna karşılık bu dönemde günümüz kamu hukukunun ve özellikle idare hukukunun temelleri atılmıştır.

Tanzimat refers to the change that the Ottoman Empire had undergone adapting to the challenging conditions of the 19th century. The most distinctive aspect of Tanzimat took place in Ottoman’s law. This change has also been in the direction of Western law. In this manner, the foundations of the legal system extending from the establishment of Republican period to the present were laid in this period. First of all, by the constitutional documents, “Tanzimat and Islahat Edicts”, the basic legal principles were accepted. Then, considering these principles, the codes of Western law were adopted in Ottoman law almost as a whole. However, this change resulted in the formation of a dualist legal system in which the concept of preserving the old was still carried, as in the direction of Westernization. In spite of the fact that the “principle of equality” has been established in the Edicts, it is acknowledged that this contradiction is due to the change did not occur with the internal dynamics coming from the Ottoman Empire itself, but with the external dynamics. For this reason, the modernization of the Ottoman law is far from specific to itself. The dual legal system is emerged as a result of the discrimination on religious grounds. While trying to establish a legal and justice system based on Western law, the sharia courts were preserved with a limited jurisdiction. On the other hand, in this era, the foundations of modern public law and especially administrative law were laid. The most important of these changes was the acceptance the concept of “code” in the modern sense. This understanding is the source of the “legal administration principle” which is valid in present law. The central administration approach was adopted in principle by the regulations of administrative organization. In this era, even if local administrations have not been created in the exact sense of today, it is still considered to have prepared the ground for their emergence.