Lityum tedavisi kesildikten uzun dönem sonra gelişen nefrojenik diabetes insipidus olgusu


Hocaoğlu E., Güllülü Boz S. E., Mercan Sarıdaş F., Yaşar M., Karatoprak K., Cander S., ...Daha Fazla

45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi, Antalya, Türkiye, 17 - 21 Nisan 2024, sa.53, ss.271-272

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.271-272
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Diabetes insipidus (DI) santral veya nefrojenik etiyolojilere bağlı ortaya çıkabilmektedir ancak bazı olgularda nedeni saptamak kolay olmayabilir. Lityumun nefrojenik DI ile ilişkisi iyi bilinmektedir ve hastaların büyük kısmında tedavi kesildikten sonra haftalar içinde poliüri gerilemektedir. Fakat nadiren iyileşme yavaş olmakta ve aylar sürebilmektedir.

Yöntem: Burada lityum tedavisi kesildikten 10 yıl sonra ilaç ilişkili nefrojenik DI tanısı alan bir olgu sunulmaktadır.

Bulgular: 60 yaşında kadın hasta psikiyatri polikliğinden tarafımıza çok su içme şikayeti nedeniyle yönlendirilmişti. Hastanın günlük idrar miktarı ve aldığı sıvı 7 litre civarıydı. Noktürisi gecede 3 kez olmaktaydı. Özgeçmişinde bipolar bozukluk, hipotiroidi ve tip 2 diyabet tanıları mevcuttu. Pioglitazon+metformin, valproik asit, ketiapin, levotiroksin tedavilerini almaktaydı. Diyabeti regüle seyrediyordu. Tetkiklerinde serum sodyum 142 mmol/L, serum ozmolaritesi 314 mOsm/kg, idrar ozmolaritesi 154 mOsm/kg, idrar dansitesi 1,006 saptandı. Hastaya su kısıtlama testi uygulandı. Plazma ozmolaritesi yüksek seyretmesi nedeniyle test erken sonlandırıldı. Bu esnada idrar ozmolaritesi 192 mOsm/kg idi. Test için desmopressin 240 mcg melt tb verildi, sonrasında 2. saat idrar ozmolaritesi 242 mOsm/kg (%26 artış) saptandı. Parsiyel veya nefrojenik DI yönünden tetkik edilen hastanın kranial görüntülemesinde patoloji saptanmadı. Öncelikle desmopressin tedavisine klinik yanıt denendi, az miktarda yanıt alındı. Doz 3x120 mcg’a yükseltildi, ancak idrar miktarı halen günlük 4-7 lt arası değişmekteydi. Üriner ultrasonografisinde patolojik bulguya rastlanmadı. Hastanın öyküsü detaylı sorgulandığında 20 yıl önce bipolar bozukluk tanısı aldığı, 10 yıl kadar lityum kullandığı ve lityum aldığı süreçte günlük 10 lt idrar çıkışının olduğu; 10 yıl önce lityum kesildikten sonra günlük 6-8 lt şeklinde poliürisinin devam ettiği öğrenildi. Lityum 10 yıl önce kesilmesine rağmen ilaç ilişkili nefrojenik DI düşünüldü. Plazma ADH düzeyi gönderildi, 6,8 pg/ ml (aralık 0-14) saptandı. Renal mikrokist varlığının kronik lityum toksisitesini desteklediğini belirten literatür verileri gözetilerek üst abdomen MR istendi ve tanıyı destekler şekilde her iki böbrek korteksinde milimetrik T2A hiperintens difüzyon kısıtlamayan lezyonlar saptandı (Şekil 1). Nefrojenik DI düşünülen hastaya indapamid tedavisi 1,5 mg/gün başlandı. Desmopressin dozu azaltıldı. 10 gün sonra kontrole geldiğinde günlük aldığı sıvı 2-2,5 litre, çıkardığı sıvı 1,5-2 litre arasında seyretmekteydi. Tetkiklerinde sodyum 140 mmol/L, idrar dansitesi 1,009, idrar ozmolaritesi 346 mOsm/kg saptandı. Belirgin klinik yanıt sağlanan hastada mevcut tedaviye devam edildi.

Sonuç: Lityum tedavisi interstisyel fibrozis ve tübüler atrofiye neden olabilmektedir. Literatürde lityum kesildikten sonra 1 yıldan uzun süreli DI bildirilen birkaç vaka sunumu bulunmaktadır. Sebebi bulunamayan DI olgularında mevcut ilaçların yanında geçmiş ilaç kullanımlarının da sorgulanması önemli olabilir.

Anahtar Kelimeler: lityum, nefrojenik diabetes insipidus, indapamid, poliüri