in: Kedi ve köpeklerde ağrı yönetimi, Prof.Dr.Ebru YALÇIN,Prof.Dr.Didem PEKMEZCİ, Editor, Türkiye Klinikleri Yayınevi, Ankara, pp.55-60, 2024
Ağrı ve davranış problemi arasındaki ilişki, doğası karmaşık, heterojen ve açıklanmaya muhtaç bir
konudur. Ağrı ve davranış problemleri ilişkisi, çevrenin algılanmasını değiştiren veya engelleyen sorunlar,
algılanan bilginin işlenmesini değiştiren veya davranışla ilgili iç süreçleri değiştiren sorunlar, davranışı değiştirebilecek
bir stres tepkisine neden olan sorunlar ve davranışın ifadesini değiştiren veya engelleyen sorunlar
olarak dört gruba ayrılabilir. Ağrı, sosyalleşme ve oyun davranışında azalma, duruş ve yürüyüş
değişiklikleri, aktiviteleri gerçekleştirmede isteksizlik veya reddetme, uzun uyku süresi, sahibini kapıda karşılamada
gecikme, vücut kısımlarını korumak için saldırganlık gösterme ve genel aktivitede azalma daha da
dikkat çekicidir. Akut pankreatitis, böbrek yetmezlikleri, ürolitiasis, idrar yolu enfeksiyonları, peritonitis,
pyometra, barsak invaginasyonları, osteoarthitis ve tümörler gibi şiddetli ağrıya yol açan pek çok hastalık ya
da durum sırasında gelişebilir. Hastanın uyarı eşiğinin düştüğü, normalde tepki vermediği durumlara karşı
abartılı tepkiler verdiği, reaktivite/agresyon gösterebildiği, korku, saklanma isteği ya da anksiyetik davranışlar
sergileyebildiği saptanmaktadır. Davranış değişikliklerin nedeni, kas-iskelet ve üriner sistem problemleri,
gastrointestinal hastalıklar, nörolojik problemler ve metabolik düzensizlikler olabilir. Hayvan refahı ve esenliği
açısından ağrı yönetiminin zamanında ve yeterli sürede yapılmasının hayvan haklarının temel gereği olduğu
ve pek çok hastalığın davranış değişikliklerine yol açabileceği unutulmamalıdır.