II. BALIKESİR SEMPOZYUMU, Balıkesir, Turkey, 06 June 2024, pp.37
Günümüzde yapay zekâ sayesinde bir metni çevirmek sıradan bir eylem haline gelmiş olsa da, geçmişte çeviri ve çevirmenler bilgi ve kültürün nesilden nesle aktarılmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Yeryüzünde birbirinden habersiz medeniyetlerin yaşamış olduğu inkâr edilemez. Eski Amerika medeniyeti ile Avrupa’nın, eski Çin ile Yakındoğu’nun birbirleriyle temasının çok az olduğu ve bu nedenle birbirlerini etkilemeden geliştikleri ifade edilebilir. Ancak Akdeniz medeniyetini oluşturan halklar için durum farklıdır. Eski Mısır ve Mezopotamya ile Ege’nin sacayağına dayanarak şekillenen Akdeniz medeniyeti, Grekler aracılığıyla Roma ve Güney Avrupa’ya, Anadolu ve Mezopotamya vasıtasıyla da bir ara Hint’e kadar uzanmıştır. Ortaçağ’da İtalya’da özellikle de Sicilya’da ve İspanya’daki çeşitli çeviri okulları ve çeviri hareketleri sayesinde doğunun zengin kaynakları Batıya aktarılmıştır. Ortaçağ Sicilya’sında, 1140-1154 yılları arasında II. Roger ve ardından 1154-1166 yılları arasında da oğlu I. William tahtta kalmış olup bu dönemlerde yapılan çeviri faaliyetleri Sicilya İlk Çevirmenler Okulu (The First Sicilian School of Translators) olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde, Yunancadan Latinceye ve Arapçadan Latinceye ve Yunancaya çeviriler yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Sicilya İlk Çevirmenler Okulu’nda Arapçadan Latinceye ve Yunancaya çevrilen eserler ile bu çevirilerin Batıdaki etkilerini ortaya koymaktır.