Idil Journal of Art and Language, vol.5, no.21, pp.477-490, 2016 (Peer-Reviewed Journal)
Ülkemizde, güzel sanatlar eğitiminde Batı ve Türk-İslam gelenekleri ve estetik
anlayışından bahsedilirken, Musevi estetiği ve sanat anlayışı üzerinde durulmayan, pek
bilinmeyen bir alan olmuştur. Üç semavi dinden biri olan Museviliğin, Hristiyanlık ve
İslamiyetle de ilişkili olduğu düşünüldüğünde, bu konunun üzerinde durulması gereken
bir konu olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bu araştırma literatür tarama yöntemiyle
gerçekleştirilmiş, estetik, felsefe, sanat, din ve kültürel yaklaşımları esas almış kuramsal
bir araştırmadır. Genel olarak, Musevi estetik anlayışının ortaya konulmasına yönelik
olarak yapılandırılmış bu çalışmanın çok üzerinde durulmayan bir konuya ışık tutarak
katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Musevilikte sanat denildiğinde akla gelen, acaba
“Musevi sanatı diye bir kavram olabilir mi?” sorusudur. Belli üslup özellikleri, kültürel
bakış ve anlayış, dünya görüşü, dini anlayış gibi faktörlere bağlı olarak belirli
kültürlerin sanat anlayışları bazen belirli bir estetik anlayış ve sistemi, sanata belirli bir
perspektifden bakışı da tanımlayabilmektedirler. Yaygın sanat tarihi yaklaşım ve
geleneklerinde, Musevi Sanatı, kültürel veya ulusal sanat kimliği veya bir tanımlama
olarak görülmez (Silver & Baskind, 2011). Bu yazıda eğer bir Musevi Sanatı varsa bu
nasıl tanımlanabilirden ziyade, Musevilik dininin dünyaya, hayata bakışı ve bu
çerçevede sanata, daha özel olarak da görsel sanatlara bakışı anlaşılmaya çalışılmıştır.
Musevilikte temel inanış “Bütün alemlerin yaratıcısı” inancına dayanır, ve normativ
Museviliğin yasaları (halachah) sadece Musevilere değil bütün insanlara ilişkin estetik
anlayış da dahil pek çok görüş ve kural sunar. Kant ve Hegel Musevileri, kendilerini
sözel olarak ifade eden, soyut ifade ve tektanrıcılığı, materyalcilik ve sanat objelerinin
muhtemel putlaştırılmasına tercih eden bir millet olarak tanımlar (Silver & Baskind,
2011). Solomon (1901) da benzeri şekilde Musevilerin büyük liderlerinin her zaman
doğal formların, özellikle de insan formunun sanatsal ifadesine karşı olduğunu
söylemiştir. Musevilikteki tasvir ve putlaştırma yasağına ilişkin kurallar temelini 16.
YY. din adamı (Rabbi) Joseph Karo’nun ortaya koyduğu kurallardan (Shulchan Aruch)
alır. Buna dayanılarak yapılmış bugünkü Tasvire yönelik Musevi kuralları Yoreh De’ah
(putlar yasası) sekiz paragrafdan oluşur (Schwarzschild, 1975).