2. ULUSLARARASI TÜRK TIP TARİHİ KONGRESİ, Afyonkarahisar, Türkiye, 25 - 29 Ekim 2018, ss.184
Tıbbın var olduğu zamandan beri insanlar
hastalıkları için çare düşünmüş ve bu hastalıklar için çeşitli tedavi
yöntemleri üretmiştir. Zaman içinde mistik tedaviden maddi tedaviye evrilen bu yöntemler
arasında sanatın tedavide kullanılması da bulunmaktadır. Öncelikli olarak
psikiyatri alanında başlayan sanat ile tedavi, süreç içinde daha yaygın bir
kullanım alanına sahip olmuştur. Alman psikiyatrist ve sanat tarihçisi Dr. Hans
Prinzhorn (1886-1933) sanat ile tedavinin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Dr.
Prinzhorn, sanat ile tedaviyi özellikle şizofren hastalar üzerinde
uygulamıştır. Dr. Prinzhorn, Heidelberg Üniversitesi psikiyatri kliniğinde
yatmakta olan ve çoğunluğunun hiç resim eğitimi almamış olduğu şizofren
hastalarının resimlerinden oluşan bir koleksiyon hazırlamış ve 1922 yılında
yayımlanan “Ruh Hastalarının Resimleri-Artistry of the Mentally Ill” ismini
verdiği kitabın da temelini oluşturmuştur. Bu koleksiyonda yer alan hastaların
resimleri modern sanatçıların resimlerine çok benzetilmişse de hastaların modern
sanatçılar ile alakası bulunmamaktadır.
Bu bildiride Dr. Hans Prinzhorn’un hazırlamış
olduğu kitap özelinde şizofren hastaların, hastalıkları çerçevesinde geçirmiş
oldukları ataklar ve atakların olmadığı anlardaki ruh hallerinin resimlere
yansımasını ortaya koymak ve sanatın kişilerin ruhsal durumunu yansıtmada
önemli bir yere sahip olduğunu vurgulamak amaçlanmıştır.
Since the time medicine has existed, people have tried to find a remedy
for their diseases and have found various treatment methods for these diseases.
Art therapy is among these methods that evolve over time. Art therapy, which
has first started in the field of psychiatry, has begun a widespread use within
the process. German psychiatrist and art historian Dr. Hans Prinzhorn
(1886-1933) is regarded as the pioneer of art therapy. Dr. Prinzhorn has
administered art therapy especially on schizophrenic patients. Within his
studies, Dr. Prinzhorn has created a collection of paintings of schizophrenic
patients hospitalized in the psychiatric clinic of the University of Heidelberg,
whom had never received any art education and these paintings have formed the
basis for the book “Artistry of the Mentally Ill” which was published in 1922.
Although the paintings of patients in this collection have been likened to
modern artists, patients were not related to any of the modern artists.
It is aimed to reveal the reflection of the moods of the schizophrenic
patients during the episodes they have had in the context of the diseases and
the moods in the moments without episodes to paintings within the frame of Dr.
Prinzhorn’s book and to emphasize that art has an important place in reflecting
people’s mental state.