Platon’un Sofist Diyaloğu Üzerine Bir İnceleme


ÇİÇEK M., ELMAS M. F.

Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, cilt.22, sa.2, ss.805-841, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Toplum içinde gördükleri itibara karşı neredeyse tüm diyaloğlarında Sofistlere ve sofistik söz söyleme tarzına karşı eleştirilerini sıralayan Platon, onları hiçbir eserinde Sofist diyaloğundaki kadar sistemli bir şekilde eleştirmemiştir. Bu diyaloğun ayrıymış gibi görünen ancak birbirini tamamlayan iki ana savı vardır. Birincisi, büyük saygı duyduğu Parmenides’in düşüncelerinde -“baba katli” gibi bir yakıştırmayı göze alacak kadar- derinleşmek; ikincisi ise sofistlerin tümüne müşterek beyan yapısının doğruluk ve yanlışlık ile olan ilişkisini hakikat bağlamında incelemek. Buna göre Platon için Parmenides’in yaklaşımı yapısı gereği sadece "(var-)dır" hattını kabul ettiğinden, "(var-)değil-dir" istikametine kapı açmaz. Bu durum ise ancak "değil-dir"e nispeti bakımından incelenebilecek beyanların esasında nasıl incelenebileceği sorununu doğurur. Çünkü bir sofiste ne zaman "değil-dir" ile karşılık verilirse verilsin, sofist "değil-dir"in daima "(var-)değil-dir" ile "birlik"ine adım atar ve bu durum da onun beyanının Parmenides’in "(var-)dır" ve "(var-)değil-dir" ayrımı üzerinden kavranışını beraberinde getirir. Parmenides’in dediği gibi, eğer logosun izin verdiği yegâne ifade "(var-)dır" ise, bu durumda sofistlerin beyanlarının "ne"ye dair olduğu hakkında logos düzleminde konuşulamaz. Platon, Parmenides’in kavramsal çerçevesini tanzim ederek, sofistlerin yanlışa, taklide, hatta varolmayana (ancak bir bakıma da varolana) dair konuştuklarını açığa çıkarmak ister. Bu nedenle, Sofist diyaloğunda Platon, ilk olarak varolmayanın ne bakımdan var olduğunu ortaya koyarak, “yanlış” denilen (logosu veya anlamı olan ancak doğru olmayan) beyanların, mümkün olma imkânını temellendirmeye çalışmaktadır. Başka bir ifadeyle, Platon, kendisi açısından, Parmenides’in varolmayana dair düşüncelerini genişleterek hiçbir şekilde varolmayanın yanına, başka ideası ile aynı anlamda kullandığı varolmayanın ne anlamda var olduğunu kanıtlamaya çalışarak, yanlışın dayandığı varlık zeminini kurmaya çalışır. Böylece, eserde ayrı gibi görünen iki düşüncenin esasen birbirini tamamlayan yönü de açığa çıkar. Bu inceleme, Sofist diyaloğunda geliştirilen akıl yürütmelerde bir derinleşmeyle, Platon’un düşüncelerini bu konuda nasıl bir düzeye taşıdığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Plato, who listed his criticisms against the Sophists and their sophistic way of speaking in almost all of his dialogues against the reputation they received in society, did not criticize them as systematically as in dialogue the Sophist in any of his works. This dialogue has two main arguments that seem to be separate but complement each other. First, to deepen in the thoughts of Parmenides, whom he greatly respected - to the point of risking an epithet such as "patricide"; The second is to examine the relationship between truth and falsehood, the structure of declaration common to all sophists, in the context of truth. Accordingly, for Plato, Parmenides' approach does not open the door to the "(it is)-not" direction, as it inherently accepts only the "(it is)" line. This situation raises the problem of how statements that can only be examined in relation to "(is not)" can be examined on their merits. Because whenever a sophist responds with "(it is)-not", the sophist always steps into the "unity" of "(it is)-not" with "(it is)-not ", which makes his statement echo Parmenides'. It brings about understanding through the distinction of "(it is)" and "(it is)-not". As Parmenides said, if the only expression allowed by logos is "(it is)", it is not possible to talk about "what" the statements of the sophists are about at the level of logos. Plato reformed Parmenides' conceptual framework and thought that the sophists talked about false, imitation, and even not-being (but in a sense, being). Therefore, in dialogue he Sophist, Plato tries to establish the possibility of the so-called "false" statements (which have a logos or meaning but are not true) by first revealing in what way the not-being is being. In other words, Plato, for himself, tries to establish the ground of existence on which the false is based, by expanding Parmenides' thoughts on not-being, by trying to prove in what sense not-being, which he uses in the same sense as the idea of the other, exists. Thus, the complementary aspect of the dialogue, of two seemingly separate thoughts, is revealed. This examination aims to reveal to what level Plato took his thoughts on this subject, by deepening the reasoning developed in dialogue the Sophist.