Within the classical Turkmen culture, great scholars representing not only a single aspect of Islamic thought but almost all aspects of it have been raised. Many scholars who have been influential and decisive in the fields of sharia, tariqa, and truth, which are the main fields of Islamic thought, are the products of this geography. This clearly demonstrates that traditional Turkmen thought established an impressive equilibrium between religious and non- religious sciences. In the field of language and literature, Devletmammet Azadi, Mahtumkulu Firaqi, Nurmuhammed Andalib, Gaybi, Shaydayi, Seydî, Zelilî, Mollanefes, etc. Nesaî, Zamakhshari, Serahsî, Marwazî in the field of tafsir, hadith, jurisprudence, theology, theology, and in general sharia/religious sciences; al-Khwarizmi, al-Fârâbî, Bîrûnî, Avicenna in rational sciences such as medicine, philosophy, linguistics, astronomy, and mathematics; Abu Said Abu'l- Hayr al-Mahnawî, Hoca Yusuf Hemedânî, Ahmet Yasawî, Necmeddin Kübrâ and Mahmut Pehlivan in the field of mysticism and tariqa, show both the richness and the breadth of traditional Turkmen thought. The great Turkmen Sufi Abū Saʿīd Abū l-Khayr said, “May Allah be pleased with the one who takes one step for humanity”. Azadi and Turkmen National Poet Mahtumkulu Firaki, who have taken numerous steps for their own people and humanity, have more than earned the blessing of their ancestor Abū Saʿīd through the subjects they have addressed in their poems, including warnings to their people and their struggles from the time they lived until today. Azadi and Mahtumkulu are thinkers- poets who have affected and steered Turkmen cultural life, not only in literature and language but also in thought, religion, morality, and other areas. What should be understood from a thinker's or poet's ideas on religion is the amount to which religion influences his thoughts and its place among the sources that affected him. Similarly, viewing the content of his address to the community in which he lived from this perspective can reveal the thinker's interest and attitude toward religion. It should also be mentioned that the fact that the region’s inhabitants had chosen the Sunni interpretation of religion and even suffered significant consequences as a result, was a determinant in the development of this sensitivity to religion as a strong vein in both Azadi and Makhtumkulu.
Büyük Türkmen mutasavvıfı Ebu Said Ebu’l-Hayr “insanlık için bir adım atandan Allah razı olsun” demektedir. Kendi insanı ve insanlık için bir değil pek çok adım atan Azadi ve Türkmen Milli Şairi Mahtumkulu Firaki, yaşadığı dönemden günümüze kadar şiirlerinde ele aldığı konularla, halkına karşı yaptığı uyarılarla ve verdiği mücadelelerle, atası Ebu Said’in duasına fazlasıyla mazhar olmuşlardır. Sadece Türkmen edebiyatı ve dili için değil, düşünce, din, ahlak vb hususlarda Türkmen kültür hayatını etkilemiş ve yönlendirmiş iki büyük düşünür-şairdir Azadi ve Mahtumkulu. Bir düşünürün, şairin din ile ilgili görüşlerinden anlaşılması gereken, onun düşüncelerinde dini olanın etkisinin ne kadar olduğudur; kendisini etkileyen kaynaklar içerisinde dinin yerinin tesbit edilmesidir. Aynı şekilde içinde yaşadığı topluma yönelik hitabının içeriğine de bu açıdan bakmak, düşünürün dine olan ilgisi ve tavrını bize verebilir. Burada şunu da belirtmek gerekir ki, bölge insanının, dinin sünni yorumunu benimsemiş olması, hatta bundan dolayı ciddi sıkıntılar yaşamaları, hem Azadi’de hem de Mahtumkulu’nda dini olana dönük bu yönde bir hassasiyetin güçlü bir damar haline gelmesinde belirleyici olmuştur.