A contract of gift is an agreement in which the donor undertakes to make a gratuitous contribution from his property to the donee, in order to have an intermediary effect. The subject of the gift agreement can be all kinds of asset values, goods and rights. As a rule, the debtor is relieved of his debt by performing the act owed to the creditor. However, in some exceptional cases, the debtor may be relieved of his debt with something other than the act owed, one of which is the performance for the purpose of performance. In the execution of the contract of gift by cheque the debt ends at the time and at the rate at which the creditor satisfied. The donor’s delivery of the check to the donor is a debiting transaction and the donor’s collection of the receivable by converting the check into money is a savings transaction. If the donor fulfills the gift debt with a post- dated check, a period enters between the debiting transaction and the savings transaction. Therefore, a donation made by post-dated check should be considered as a promise of gift. For this reason, the provision of Article 296 of the Turkish Code of Obligations is applied in the withdrawal of the promise of gift made with a post- dated check.
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesinin konusunu her türlü malvarlığı değerleri, mal ve haklar oluşturabilir. Kural olarak borçlu alacaklıya borçlanılan edimi ifa ederek borcundan kurtulur. Ancak bazı istisnai hallerde borçlu borçlanılan edimden başka bir şeyi ifa ederek borcundan kurtulabilir ki bu hallerden biri de ifa amacıyla edimdir. Bağışlayanın bağışlama konusu para borcunu çekle ifa etmesi hukuki mahiyeti itibariyle ifa amacıyla edimdir. Bağışlayanın ileri tarihli çekle yaptığı ifada borç, çekin alacaklıya teslimi ile değil, paraya çevrilerek alacaklının tatmin edildiği anda ve oranda sona ereceğinden, bağışlayanın bağışlanana çeki teslim etmesi borçlandırıcı işlem, bağışlananın çeki paraya çevirerek alacağını tahsil etmesi ise tasarruf işlemidir. Bağışlayanın bağışlama borcunu ileri tarihli çekle ifa etmesi durumunda borçlandırıcı işlem ile tasarruf işlemi arasına fasıla girdiğinden yapılan bağışlamanın elden bağışlama değil, bağışlama sözü verme olarak kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle ileri tarihli çekle yapılan bağışlama sözü vermenin geri alınabilmesi için Türk Borçlar Kanunu m. 296’daki şartların gerçekleşmesi gerekir.