Akademik Veri Yönetim Sistemi
44. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 15 - 19 Kasım 2023, ss.89-90
Amaç: Rinoplasti cerrahisi uygulanmış kişilerin, öz Anlayış ruminatif düşünce yapısı ve mükemmeliyetçilik yönlerinden analizlerinin, kontrol grubu ile kıyaslanarak, araştırılan psikolojik özellikler yönünden farklılıkların incelenmesi hedeflenmektedir.
Gereç ve Yöntem: Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde; 2021-2023 yılları arasında rinoplasti operasyonu uygulanan 33 erişkin hasta ile, sağlık merkezimize diğer şikayetler nedeniyle başvuran 34 erişkin hasta kontrol grubu oluşturmak amacıyla dahil edilmiştir. Rinoplasti grubu, fonksiyonel ve kozmetik amaçlı başvurusu olan primer cerrahi hastalarından oluşmaktadır. Sadece fonksiyonel amaçla başvuran kişiler ve revizyon cerrahiler çalışmaya dahil edilmemiştir. Kontrol grubu, öncesinde hiçbir kozmetik cerrahi geçmişi olmayan ve ilerleyen zamanda her hangi estetik müdahale beklentisi bulunmayan kişilerden oluşmaktadır. Tüm hastalara çalışmanın içeriği ve amacıyla ilgili bilgiler aktarıldıktan sonra bilgilendirilmiş gönüllü olur formu imzalatılmıştır. Çalışmaya dahil olan kişilerin demografik ve nörolojik verileri Bursa Uludağ Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı uzman hekimi tarafından; psikolojik iletişim ve analizlerine ait kayıtları ise Bursa Uludağ Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı uzman hekimi tarafından hastane ortamında elde edilmiştir. Veriler yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Psikiyatrik analiz; öz-anlayış ruminatif düşünce stili ve frost çok boyutlu mükemmeliyetçilik ölçeklerinin Türkçe versiyonları olarak uygulanmıştır. Ölçeklerden elde edilen yanıtları Microsoft Excel programında organize edildikten sonra SPSS aracılığıyla işlenmiştir.
Bulgular: Rinoplasti grubu, 17 erkek (%51.5) ve 16 (%48.5) kadın; kontrol grubu ise 11 (%33.3) erkek ve 22 (%66.6) kadın hastadan oluşmaktaydı. Ortanca yaş, rinoplasti grubunda 26 (28-57) ve kontrol grubunda 35 (19-60) olarak elde edildi. Gruplar arasında öz-anlayış skorları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmazken (p=0,122); rinoplasti grubunda 80.39±17.33, kontrol grubunda 86.03±11.17 olarak elde edilmiştir. Ruminatif düşünce skoru açısından karşılaştırıldığında da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmazken (p=0,071); rinoplasti grubunda kontrol grubunda 87.88±22.02 kontrol grubunda 77.73±22.96 şeklinde elde edilmiştir. Mükemmeliyetçilik skorları ise rinoplasti grubunda 109.27±23.31 ve kontrol grubunda 94.15±22.16 olarak elde edilirken gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p=0,009). Rinoplasti hastalarının psikiyatrik ölçekleri arasındaki ilişki incelendiğinde; öz-anlayış ile ruminatif düşünce skorları arasında ters yönlü orta düzeyde anlamlı ilişki elde edilmişken (r=-0.465; p=0.006), ruminatif düşünce ile mükemmelliyetçilik skorları arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur (r=0.482; p=0.005).
Sonuç: Günümüzde kulak burun boğaz ve yüz plastik cerrahları tarafından en sık uygulanan fasiyal estetik operasyonlardan olan rinoplasti, kişinin nazal hava akımında ve yüz estetik yapısında iyileşmeler sunmaktadır. Sürece, rinoplastinin psikojenik boyutları dahil edildiğinde psiko-cerrahiden söz edilebilmektedir. Rinoplasti hastalarının; öz-anlayış, ruminatif düşünce ve mükemmeliyetçi özellikleri açısından normal popülasyon farklılıkları incelenmiş ve mükemmeliyetçilik açısından normal popülasyona kıyasla anlamlı derecede daha yüksek özelliklere sahip oldukları bulunmuştur. Ameliyat öncesi hazırlık dönemi ve sonrasındaki takip süresince hastası ile etkileşim kuran hekimlerin; bu özelliği akıllarında bulundurmaları gereklidir.
Anahtar kelimeler: Estetik, Mükemmelliyetçilik, Öz-Anlayış, Psikocerrahi,
Rinoplasti, Ruminatif
Objective: The aim of this study is to examine the differences in the self-compassion, ruminative thought, and perfectionism aspects of individuals who have undergone rhinoplasty surgery, by comparing them with a control group in terms of the investigated psychological characteristics.
Materials and Methods: At Bursa Uludağ University Medical Faculty Hospital, 33 adult patients who underwent rhinoplasty surgery between 2021 and 2023, and 34 adult patients who visited our health center for other complaints were included to form the control group. The rhinoplasty group consisted of primary surgical patients with both functional and cosmetic purposes. Individuals seeking surgery solely for functional purposes and those undergoing revision surgeries were excluded. The control group comprised individuals with no prior cosmetic surgery history and no expectations of any aesthetic interventions in the future. After providing all participants with information about the content and purpose of the study, informed consent forms were obtained. Demographic and neurological data of the participants were collected by the specialist physician of the Department of Otorhinolaryngology at Bursa Uludağ University, while records related to psychological communication and analysis were obtained by the specialist physician of the Department of Psychiatry at Bursa Uludağ University in the hospital setting. Data were collected through face-to-face interviews. Psychiatric analysis included the Turkish versions of self-compassion, ruminative thought style, and Frost multidimensional perfectionism scales. Responses obtained from the scales were organized in Microsoft Excel and processed through SPSS.
Results: The rhinoplasty group consisted of 17 males (51.5%) and 16 females (48.5%), while the control group included 11 males (33.3%) and 22 females (66.6%). The median age in the rhinoplasty group was 26 (28-57), and in the control group, it was 35 (19-60). When comparing self-compassion scores between groups, no statistically significant difference was found (p=0.122). The self-compassion scores were 80.39±17.33 in the rhinoplasty group and 86.03±11.17 in the control group. Similarly, there was no statistically significant difference in ruminative thought scores between groups (p=0.071), with scores of 87.88±22.02 in the rhinoplasty group and 77.73±22.96 in the control group. However, perfectionism scores differed significantly between the rhinoplasty group (109.27±23.31) and the control group (94.15±22.16) (p=0.009). When examining the relationship between psychiatric scales in rhinoplasty patients, a moderately significant inverse relationship was found between self-compassion and ruminative thought scores (r=-0.465; p=0.006), while a moderately significant positive relationship was found between ruminative thought and perfectionism scores (r=0.482; p=0.005).
Conclusion: Rhinoplasty, one of the most common facial aesthetic surgeries performed by ear, nose, and throat and facial plastic surgeons, offers improvements in nasal airflow and facial aesthetic structure. When the psychogenic dimensions of rhinoplasty are included, the term psycho-surgery can be mentioned. Rhinoplasty patients were examined for differences in self-compassion, ruminative thought, and perfectionist characteristics compared to the normal population, and it was found that they had significantly higher perfectionism characteristics than the normal population. Surgeons interacting with patients during the preoperative preparation period and follow-up should be aware of this characteristic.
Keywords: Aesthetic, Perfectionism, Self-Compassion, Psychosurgery, Rhinoplasty, Rumination