Akademik Veri Yönetim Sistemi
4. Ulusal Otoloji Nörootoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 21 - 24 Nisan 2016, ss.117
Koklear implantasyon işitme rehabilitasyonunda devrim niteliğinde bir tedavidir. Bununla birlikte, başta menenjit olmak üzere ciddi komplikasyon riskleri taşımaktadır. Bu olgu sunumunda koklear anomalisi de bulunan bir hastada ameliyat sonrası 2. yılda gelişen rekürren menenjite yaklaşım sunulacaktır.
Olgu Sunumu: 22 aylık erkek hastaya bilateral çok ileri sensörinöral işitme kaybı ile Mayıs 2014’de sağ koklear implantasyon yapılmıştı. Hastanın radyolojik incelemesinde bilateral inkomplet partisyon anomalisi tip 1 mevcuttu. Ayrıca efüzyonlu otitis media nedeniyle koklear implantasyondan 1,5 ay once bilateral ventilasyon tüpü tatbiki yapılmıştı. Ameliyat sonrası sorunsuz geçen hasta cihazından fayda görüyordu. Ameliyat sonrası 17. ayda yüksek ateş ve ense sertliği ile dış merkezde menenjit tanısı konulan ve tedavi başlanan hasta tarafımıza refere edildi. Bir sure öncesinde kulak akıntısı olduğunu belirtmekle birlikte net bir anamnez veremiyordu. Tedavi ile menenjit kontrol altına alındı ve çekilen kontrol BT tamamen normal bulundu. Tedaviden iki ay sonra hasta sol kulak akıntısı ile başvurdu. Ameliyat olmamış sol kulağından seröz akıntı şeklinde akıntı bulunan hastada henüz menenjit bulguları yoktu. Hasta hemen ameliyata alındı ve Aralık 2015’te vestibül oklüzyonu yapılarak BOS kaçağı durduruldu. 3 aylık takipte hastada şikayet olmadı.
Tartışma: Menenjit hayatı tehdit eden çok önemli bir komplikasyondur. Koklear implantasyon sonrasında da çok önem arzeden bu komplikasyon iç kulak anomalisi bulunan hastalarda da ameliyat olmadan da bildirilmektedir. Bu tip hastalarda ameliyatlı olmayan kulağın da dikkatten kaçmaması gerekir.