Kocatepe Tıp Dergisi, cilt.24, ss.305-313, 2023 (Hakemli Dergi)
AMAÇ: Ülkemizde kök hücre nakli (HSCT) konusunda çok ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, nakil vericisi gönüllülerinin
sayısı hala istenilen düzeyde değildir. Bu çalışmada sağlık çalışanlarına, kök hücre nakli vericisi olma konusunda uzmanlar
tarafından verilecek eğitimlerin, verici olma konusundaki düşüncelerine ve kararlarına etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Kök hücre nakli konusunda önceden herhangi bir eğitim almamış olan, sağlık çalışanları çalışmaya dahil
edildi. 11-12 Ocak 2018 tarihlerinde Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) tarafından, katılımcılara yarım saatlik
bir toplu eğitim verildi. Bu çalışmaya TÜRKÖK tarafından verilen
eğitimlere katılan 274 sağlık çalışanı dahil edilmiştir. Katılımcıların sosyo-demografik özellikleri, eğitim öncesi ve sonrası kök
hücre nakli konusundaki bilgi ve tutumlarını, bağışçı olma konusunda kendilerini motive eden ve engelleyen faktörleri tespit
etmeye yönelik ön test ve son test uygulandı.
BULGULAR: Eğitim almadan önce verici olmayı düşünmeyen
95 katılımcının, verici olmak istememelerine en çok neden olan
faktörler sağlık sistemine güvenmemeleri idi (%16.5), ağrıya
neden olma endişesi (%15.4), kemik iliği vericisi olmanın sağlığı olumsuz etkilediği düşüncesiydi (%13.4). Eğitim sonrasında kök hücre nakli vericisi olmayı düşünenlerin (p:,0001), kök
hücre nakli ile ilgili yeterli bilgiye sahip olduğunu düşünenlerin (p:,0001), kök hücre vericisi olmak için nereye başvurulması
gerektiğini bildiğini düşünenlerin (p:,000), ülkemizde kök hücre
nakli ile ilgili toplumun yeterince bilgilendirildiğini düşünenlerin (p:,0001) oranlarında istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı. Katılımcıların %67.3’ü (171 kişi) tüm süreç sonuna kadar
verici olma kararlılığının devam edeceğini belirtirken, %32.7’si
(83 kişi) verici olmaktan vazgeçebileceğini belirtti.
SONUÇ: Sonuçlarımız bu tür eğitimlerinin yaygınlaşarak, özellikle kurumlarda verilmeye devam edilmesinin, ülkemizde konu
ile ilgili farkındalığı artırıp, yanlış inanışları azaltarak, kök hücre vericisi gönüllüsü sayısının yeterli düzeye ulaşmasına çok
önemli katkı sağlayacağını göstermektedir.