in: Araştırma Pratiği: Eleştiriler, Arayışlar, Keşifler, Hüseyin Çil ve Faruk Karaarslan, Editor, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, pp.201-218, 2023
Bu çalışma, “anlatı araştırması” kullanılarak gerçekleştirilen başka bir çalışmamız (Türkiye’deki
Suriyeliler Epistemik Adaletsizliğe Uğruyor mu?: Bursa Örneği Özelinde Bir Anlatı Araştırması) merkeze
alınarak oluşturulmuştur. Ancak bu çalışmada, önceki çalışmamızdan farklı olarak, çoğunlukla eğitim bilimlerinde tercih edilen “anlatı araştırması” desenini kullanmanın genel olarak toplumsal grupları ele alan,
özel olarak ise göç çalışmalarında sağladığı (kendi saha çalışmamızda sunduğu imkanlar) ve sağlayabileceği potansiyel imkanları açabilmeyi odağımız olarak belirledik. Bu temel ilgi bağlamında, anlatı araştırmasının göç çalışmalarında kullanımının iki temel imkânını vurguladık: i) Anlatı araştırmasının az sayıda
katılımcıdan derinlikli veri (bilgi/görüş/anlatı/hikâye) sağlayan yapısı gereği, göç çalışmalarında yönelinecek araştırma öznesinden (göçmen ya da ev sahibi) en azından ilgili araştırma sahası özelinde, hassas ve
derinlikli bilgi ya da görüş sağlanabilir. ii) Anlatı araştırması gibi, bir arada yaşama pratiklerinde meydana
gelen/gelebilecek muhtelif sorunları, göçmen ya da ev sahibi tecrübesine başvurarak açmayı mümkün kılan
yöntemlerle kamu kurumlarının alacakları karar ve önlemlere arka plan sağlayıcı enformasyon üretilebilir.
Bu anlamda anlatı araştırmasının göç çalışmalarında kullanılmasının öncelikli olarak hedef grubun tecrübelerini bütünsel olarak aktarabilmesi anlamında arka plan sağlayıcı olduğunu söyleyebiliriz.