5. ASOSCONGRESS ULUSLARARASI SOSYAL BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER SEMPOZYUMU, İstanbul, Türkiye, 25 - 27 Ekim 2018, ss.328-341
Kıbrıs Adası’nda en erken keramik buluntular MÖ 5200’lerden itibaren görülmeye başlar. Bu dönem aynı zamanda Kıbrıs Keramik Neolitiği olarak adlandırılmaktadır. İlk dönem keramikleri acemi pişirme teknikleri ile üretilmiş monokrom (tek renk) türde iken ilerleyen zamanlarda daha muntazam ve farklı renklerde keramikler üretilmiştir. Kıbrıs Tunç Çağı’na (yaklaşık MÖ 2350) gelindiğinde Ada’da elliden fazla keramik türü bulunmaktadır. Özellikle MÖ 1600’lerden itibaren çömlekçi çarkının kullanılmaya başlanmasıyla keramik üretiminin hız kazandığı ve Kıbrıs’ın ticari hayatında önemli bir yer edindiği görülür. Nitekim keramikler, Kıbrıs ihraç ürünleri arasında bakırdan sonra ikinci sırayı almıştır. Özellikle Geç Tunç Çağı’nda Kıbrıs’ın Yakındoğu Ticareti’nde önemli bir yer edinmesinde büyük bir paya sahip olan Kıbrıs keramiği, Yakındoğu’da geniş bir alana yayılmış ve Anadolu, Mısır, Levant ve Ege’yi içine alan coğrafyada ele geçirilmiştir. Geç Tunç Çağı Kıbrıs keramiğinin ne şekilde ihraç edildiği ve hangi türleri içerdiği konusunda hali hazırdaki en güvenilir veri kaynağı Uluburun Batığı’dır. Bu çalışmada Uluburun Batığı başta olmak üzere arkeolojik buluntuların sunduğu bilgiler doğrultusunda Kıbrıs keramiğinin Demir Çağı’na (MÖ 1050) kadarki süreçte renk, form, üretim, süsleme ve pişirme şekli açısından gelişimi ve değişimi ele alınıp ticari bir meta olarak önemi tespit edilmeye çalışılacaktır. Keramikler kil yapısı, katkı maddeleri, fırınlama koşulları, biçimlendirme ve yüzey işlemleri gibi açılardan incelendiğinde toplumların ekonomik yapıları ve diğer toplumlarla kurdukları ticari ilişkileri hakkında bilgi vermenin yanı sıra toplumun sosyal yapısını da yansıtır. Bu nedenle çalışmanın son kısmında keramiklerdeki işçilik farkları incelenerek üretenlerin yaş, tecrübe ve meslek edinme süreçleri hakkında fikir yürütülmeye çalışılacaktır.